top of page

"25 Verde" Sizi Çok Şaşırtacak Çünkü Yeşil Bina Kavramını Yeniden Ele Alıyor

Yeşil Bina Kavramını Yeniden Ele Alıyor

İtalya, Torino'daki bu eşsiz apartman kompleksini iki yüz ağaç koruyor. Bitkiler ve binalar nasıl bir araya gelecek sorusuna yanıt arayan proje Torino’ya gelenlerin en önemli uğrak noktası olmaya başladı.

25 Verde Torino'da ve dünyanın en şaşırtıcı yeşil binalarından birisi.

İtalyan mimar Luciano Pia, 25 Verde ile şehirde yaşayan bir orman yaratmak istedi ve sonunda en çılgın hayallerimizden bir şehir ağaç evi yarattı. İtalya'nın Torino kentindeki apartman kompleksi 200 ağaca ev sahipliği yapıyor!



Bu şaşırtıcı bir değer, çünkü bina çok yüksek bir karbon yutak potansiyeline sahip. Öyle ki kendi emisyonlarını neredeyse sıfırlıyor. Binanın çelik yapısı bile, gövdeleri kaldırımdan çıkıp çelik gibi dallara yol açan bir ormanı taklit ediyor.


Yüz elli ağaç, binaların dış cephesini kaplıyor, duvarlardan çıkıntı yapıyor ve cepheyi süsleyen büyük boy saksılarda asılı duruyor. Zemin seviyesindeki avluda elli ağaç daha var. Ağaçlar, kentsel hava ve gürültü kirliliğini engelleyen ve aynı zamanda iç sıcaklık düzenlemesine yardımcı olan yeşil bir bariyer oluşturması için düşünülmüş.


Bina 200 ağaca ev sahipliği yapıyor. Ağaçlar kentteki ekolojik çeşitliliği arttırıyor.

Bina, şehrin homojenliğinden kopan bir yapıya sahip. Doğa uyumlu cephesi ile bütün bir şehir bloğunu adeta yeşil ile dolduruyor. Karaçam kaplı yumuşak dalgalanmalar, keskin, düzensiz teraslarla tezat oluşturuyor. Tüm yapı elemanları, yeşil duvarlardan en üst kattaki özel yeşil çatılara kadar yemyeşil dikey yeşilliklerle yıkanıyor.


Enerji verimliliğini artırmak için proje aynı zamanda iyi bir yalıtıma sahip. Bitkiler doğru yerde bulunduklarından güneş için iyi bir gölgeleme yapıyorlar. Bina kendisini ağaçlar ile güneşten koruyor. Bina ısı pompaları ile jeotermal enerjiyi kullanıyor. Tüm binadaki bitkiler yağmur suyu hasadı ile sulanıyor. Bina adeta “yeşil bina olmak” hiç bu kadar rüya gibi olmamıştı dedirtiyor.


Torino'da bu ev adeta kök saldı. Yapısı çelikten olup, ağaçların düzensiz şekilli teraslarda köklendiği, göletlerin temellerle kesiştiği ve çatılarını yemyeşil bahçelerin kapladığı bir orman görünümünde bulunuyor. Bina yaşayan bir orman, çocukların hayalini kurduğu ve bazen inşa ettiği evler gibi ağaçların üzerinde bir ev olarak düşünülmüş.


Şehirdeki Homojen Bloklara Farklı Bir Bakış Getiriyor

Proje, homojenlik eksikliği ve heterojen beklentilerle öne çıkan bir bloğu tamamlamak için tasarlanmış. Binanın temel fonksiyonu konut binası olması. Tasarlanan binanın amacı hem sürekli cepheli blok çevre oluşturmak ancak iç mekân ile sokaklar arasında bir geçirgen yapı planlamak. Proje, kullanıcılarına sürekli olarak zamanı hissettiriyor. Mekanın her zaman keyifli olduğu, içeriden dışarıya geçişi kolaylaştırmak için akıcı ve pürüzsüz bir geçiş alanı yaratmak istiyor. Pürüzsüz ve değiştirilebilir geçiş alanları tasarlanmış. Yaşayan yeşilin ve eskiyen yapı malzemelerinin kullanımıyla kompakt ve ama aynı zamanda şeffaf, değişken ve keyifli bir yapı tasarımı ortaya çıkmış.


Binanın cepheleri her saat, gün ve mevsimde değişiyor.

Bina canlı olduğu için özel bir yapı. Dört mevsim üzerindeki bitkilerin değişimi ile farklılaşıyor. Yine bitkilerin büyümesi ile yıllar içinde form değiştiriyor. Teraslarını 150 uzun gövdeli ağaç kaplıyor. Bina nefes alıyor ve sürekli olarak değişiyor. Gün içinde bina cephesi rüzgarla ve güneşle etkileşime girerek hareketli bir yapıda oluyor.


Avlu bahçesine dikilen 50 ağaçlık koruluk bina ve çevresi için oksijen üretiyor. Ağaçlar karbonik anhidriti emiyorlar, hava kirliliğini azaltıyorlar, gürültüden koruyorlar. Ağaçlar, mevsimlerin doğal döngüsünü takip ediyorlar, günden güne büyüyorlar ve bina içinde mükemmel bir mikro iklim oluşturuyorlar. Isıdaki ani düşmeyi azaltıyorlar, yaz ve kış aylarında sıcaklık farklılığını enerji verimliliği lehine dengeliyorlar.

Yeşil Bina kavramı "25 Verde" ile adeta yeni bir boyut kazanıyor. Yeşil binaların şehirlerde yaşayan binalar olarak tasarlanması bu model ile mümkün gözüküyor.

Terasların zeminini döşeyen masif ahşap çıtalar yazın güneş ışığını filtreliyor, kışın ise ışığın eve girmesine izin veriyor. Karaçam lambri, bir tür yumuşak ve canlı yüzey oluşturuyor. Metal yapılar ağaçlara benzeyen formda tasarlanmış. Terasların ahşap kaplamalarını tutarken zeminden çatıya adeta “büyüyorlar” Bu paslı çelikler benzersiz bir cephe oluşturmak için bitki örtüsü ile iç içe geçiyorlar.


Projenin amaçlarından biri de enerji verimliliğinin artırılması. Bu nedenle çeşitli entegre çözümler benimsenmiş. Sürekliliği olan iyi bir yalıtım seviyesi sağlanmış. Güneşten korunma, ısı pompaları ile jeotermal enerjiden yararlanan ısıtma ve soğutma sistemleri enerji verimliliğini üst düzeye taşımış. Bina tüm atıklarını geri dönüştürüyor. Organik atıklar yeşili gübrelemek için de kullanıyor. Yeşili sulamak için yağmur hasadından elde edilen su kullanılıyor.


Aslında Bir Konut Binası

Binada 63 konut var. Konutların her biri birbirinden farklı kat planlarına sahipler. Konutlar ağaçları çevreleyen düzensiz şekilli geniş teraslarla donatılmışlar. Bu sayede sadece bitkiler için değil insanlar için de kuş yuvası gibi yaşam alanları ortaya çıkmış. Son kat özel yeşil çatılarla kaplı. Yeşil çatının tüm avantajları projeye kazandırılmış. İyi izolasyon, akustik, toz partiküllerinin azaltımı bunlardan bazıları. Ancak en önemlisi bina ekolojik çeşitlilik oluşturuyor. Düşünsenize şehirdeki tüm binalar benzer seviyede bitkiye sahip olsa, şehirdeki kuş ve diğer canlıların seviyesi ne kadar çoğalacak, kent ne kadar fazla karbon yutacak?



Bina ve Yeşil Böyle de Bir Araya Gelebilir

Yeşil çeşitlendirilmiş: teraslarda büyük vazolar, avlu bahçeleri, yeşil duvarlar ve çatı katlarının hemen önündeki çatı bahçeleri. Bir çoğu motorlu sistemler ile hareketliler, olması gerektiği yere gidiyorlar.


Vazolarda 2,5m’den farklı yüksekliklerde ağaçlar veya çalılar bulunuyor. 8m’ye kadar boyları uzuyor. Yaprak döken türler kışın da güneş ışınımına maruz kalacak şekilde dikilmiş durumda. Tür seçimi, farklı ihtiyaçlara göre çeşitlendirilse de, çeşitli yaprak, renk ve çiçeklenme verecek şekilde yapılmış. Tüm yeşillikler çiçek açtığında ağaç evde yaşıyormuşsunuz hissi veriyor.

Mimar olarak, böylesi bir ev hayal edebilirsiniz veya hep bir rüyada yaşayabilirsiniz!

Bina kente bir kimlik kazandırmış, anı değeri olmuş, land mark olmuş ve bir ziyaret noktası haline gelmiş. Proje amacına ulaşmış ve büyük bir başarı elde etmiş. Yeşil bina kavramını yeniden ele almış.


Kesitler ve Planlar