Bina Emisyonlarını Sıfırlamak İçin Enerji Verimliliği Yeterli Değildir
2021 yılı verileri ile küresel enerji kaynaklı emisyonların %37’si bina işletmesi kaynaklıdır. Binalar dünyadaki enerji kaynaklı emisyonlarda 1/3’den fazla yer tutarken, binaların sıfır karbon olarak işletilmesi yapı sektöründe önemli bir gerekliliktir.
İşletme Aşamasındaki Emisyonların 173'ü Dolaylı Emisyonlardır.
Binaların işletme aşamasında doğrudan enerji tüketiminden kaynaklı emisyonları %9’dur. Bu değer bina enerji verimliliği ile bina operasyonel emisyonlarının sıfırlanamayacağını göstermektedir. Çünkü binalar işletmeleri sırasında dolaylı olarak %19 emisyon yaparlar.
Yeşil binalar, bina kaynaklı enerji tüketimine doğrudan ve dolaylı tüketimler (yani emisyon kaynakları) olarak bakarlar. Bina inşaat endüstrisinin %9 olan enerji tüketimi kaynaklı emisyonları da düşünüldüğünde enerji verimli binalara göre yeşil binalar 4,1 kat daha fazla emisyon düşürme potansiyeli taşırlar.
Bu değerler, sıfır emisyon hedefinde olan bir ülkenin bina enerji verimliliği standartlarını aşarak, yeşil şehirciliği de içine alan politikalar ile «Yeşil Bina» standardını benimsemesinin zorunlu olduğunu göstermektedir. Çünkü yeşil bina kavaramı enerji verimliliğini kapsar, onu bir adım öteye geçiriri ve dolaylı emisyonları da düşürmeyi, hatta sıfırlamayı amaçlar.
Burada bir not iletmek istiyoruz. Kophenag şehri, şehir emisyonlarını sıfırlamak için bina enerji verimliliğini öncelemişti. Ancak, şehir emisyonlarını enerji verimliliği ile sadece %8 düşürebildiler. Bir şeyler yolunda gitmiyordu, bunu araştırdılar ve cevabı kısa sürede buldular. Dolaylı emisyonları da dikkate alan yeşil bina konseptine geçmeleri gerektiğini anladılar. Yeşil bina kavramına geçtiklerinde ise şehir emisyonlarını %40 azaltmayı başardılar. Ülkemiz de yeşil bina konseptinde yapıları standart olarak benimsemeli.
コメント