top of page

Binalarda Su Verimliliği İçin Yapılması Gerekenler

Su, yapı sektörünün en çok tüketilen ve en az geri kazanılabilen kaynaklarından biridir. Özellikle iklim krizinin derinleştiği bir dönemde, bina tasarım ve işletmelerinde su verimliliği en az enerji verimliliği kadar önemli hale gelmiştir. LEED, EDGE ve BREEAM gibi uluslararası yeşil bina sistemlerinde su verimliliği, temel bir değerlendirme kriteri olarak yer almaktadır.

Slayt içeriğinde, binalarda su verimliliğini artırmak amacıyla uygulanabilecek teknik stratejiler ve her bir uygulamanın sağladığı tahmini tasarruf oranları açıklanmaktadır. Su verimliliği için düşük debili armatürler, gri su geri kazanımı, yağmur suyu hasadı, akıllı sulama sistemleri, alt sayaç kullanımı, su verimli cihaz seçimi ve peyzaj tasarımı gibi sekiz temel uygulama önerilmektedir. Bu stratejilerle iç mekân su tüketiminde %40–60, dış mekân tüketiminde ise %70–100 oranında tasarruf sağlanabileceği belirtilmiştir. Teknik öneriler, LEED gibi uluslararası yeşil bina sistemleri ile uyumlu olacak şekilde yapılandırılmıştır.
Slayt içeriğinde, binalarda su verimliliğini artırmak amacıyla uygulanabilecek teknik stratejiler ve her bir uygulamanın sağladığı tahmini tasarruf oranları açıklanmaktadır. Su verimliliği için düşük debili armatürler, gri su geri kazanımı, yağmur suyu hasadı, akıllı sulama sistemleri, alt sayaç kullanımı, su verimli cihaz seçimi ve peyzaj tasarımı gibi sekiz temel uygulama önerilmektedir. Bu stratejilerle iç mekân su tüketiminde %40–60, dış mekân tüketiminde ise %70–100 oranında tasarruf sağlanabileceği belirtilmiştir. Teknik öneriler, LEED gibi uluslararası yeşil bina sistemleri ile uyumlu olacak şekilde yapılandırılmıştır.

Bu yazımızda, binalarda su verimliliği sağlamak için uygulanması gereken sekiz temel stratejiyi teknik detaylarıyla ele alıyoruz.


1. Düşük Debili Armatürler Kullanın

Düşük debilisi armatürler binalarda su verimliliğinin ilk adımıdır.
Düşük debilisi armatürler binalarda su verimliliğinin ilk adımıdır.

Lavabo bataryaları, klozetler ve duş başlıkları gibi armatürlerde su tasarrufu sağlayan modeller tercih edilmelidir. Örneğin, klasik bir klozet 9-12 L/flush harcarken, 4.8 L/flush olan modeller %50'ye varan tasarruf sağlar. Lavabo bataryalarında ise 5.7 L/min altında debiye sahip ürünler kullanılarak hem konfor hem verimlilik sağlanabilir.


2. Yağmur Suyu Hasadı Sistemi Kurun

Yağmur suyu, çatı ve sert zeminlerden toplanarak filtrelenip depolanabilir. Bu su, rezervuar beslemesi, bahçe sulama veya genel temizlik gibi içme suyu niteliği gerektirmeyen alanlarda kullanılabilir.


Yağmur suyu hasadıyla ilgili sıkça karşılaşılan bir yanlış anlama, yağmur suyunun yalnızca yağışlı dönemde toplandığı, ancak sulama ihtiyacının esasen kurak yaz aylarında ortaya çıktığıdır. Bu durum doğru olmakla birlikte sistem tasarımı açısından bir engel oluşturmaz. Yağışlı dönemde (genellikle kış ve ilkbahar aylarında) toplanan yağmur suyu, uygun boyutta bir depolama tankında biriktirilerek yaz aylarındaki sulama ihtiyacını karşılamak üzere kullanılabilir. Bu nedenle, yağmur suyu hasadı sistemleri mevsimsel dengesizliği dengelemek üzere tasarlanır ve iklim, yağış rejimi ve sulama ihtiyacına göre optimum hacimde rezervuar planlaması yapılması esas alınır. Böylece, yıl boyunca sürdürülebilir bir dış mekân su yönetimi sağlanabilir.


Yağmursuyu depolarının bir çok türü vardır. En çok kullanılanları yer altına gömülen tip depolardır.
Yağmursuyu depolarının bir çok türü vardır. En çok kullanılanları yer altına gömülen tip depolardır.

Yağmur suyu hasadı sistemleri, yalnızca belirli mevsimlerde değil, yılın 365 günü çalışan ve tüm su döngüsünü yöneten entegre altyapı çözümleridir. Bu sistemler, yağışların yoğunlaştığı dönemlerde suyu depolayarak, kurak sezonlardaki sulama ihtiyacını karşılamanın yanı sıra, doğru boyutlandırılmış tank ve taşkın kontrol sistemleriyle aşırı yağışlarda yüzey akışını geciktirerek veya tutarak taşkın riskini azaltır. Böylece hem su verimliliği sağlanır hem de yağmur suyu yönetimi açısından şehir içi altyapıya destek olunur. Ayrıca bu sistemlerin yıllık kullanım verimi dikkate alındığında, ekonomik fizibilite açısından da yatırım geri dönüş süreleri olumlu olup, özellikle büyük alanlara sahip peyzajlı yapılarda ve yoğun yağış alan bölgelerde çok daha verimli çalışmaktadır.


Ankara gibi yarı kurak iklimlerde bile yıllık çatı alanı başına 400-600 mm civarında yağmur alınabilir. Bu da 1.000 m² çatı alanı için yılda 400-600 ton su anlamına gelir.


3. Su Verimli Peyzaj Tasarımı Yapın


Yerli ve iklime uyumlu bitkiler kullanılarak peyzaj alanlarının sulama ihtiyacı minimize edilir. Kaktüs, lavanta, kekik gibi bitkiler hem estetik hem de su verimliliği sağlar. Çim alanlar yerine çok yıllık yer örtücüler tercih edilmelidir. Bu stratejiyle dış mekan su tüketiminde %70–100'e varan tasarruf sağlanabilir.


Kurak iklim koşullarına uyumlu yerel bitkilerle oluşturulmuş su verimli peyzaj örneği. Çeşitli kaktüs türleri, sukulentler ve düşük su ihtiyacına sahip bitkilerle tasarlanmış bu xeriscape bahçe, dış mekan sulama ihtiyacını minimize ederek sürdürülebilir peyzaj uygulamalarına örnek teşkil eder.
Kurak iklim koşullarına uyumlu yerel bitkilerle oluşturulmuş su verimli peyzaj örneği. Çeşitli kaktüs türleri, sukulentler ve düşük su ihtiyacına sahip bitkilerle tasarlanmış bu xeriscape bahçe, dış mekan sulama ihtiyacını minimize ederek sürdürülebilir peyzaj uygulamalarına örnek teşkil eder.

Su verimli peyzaj uygulamalarının yalnızca kaktüs ve sukulent gibi kuru görünüşlü bitkilerle sınırlı olduğu yönündeki yaygın kanı, gerçeği tam olarak yansıtmaz. Aslında, su verimli peyzajlar (xeriscape), yer örtücü, yayılıcı ve çok yıllık düşük su ihtiyacına sahip bitkilerle hem renkli hem de yoğun bitki dokusu sunabilir. Lavanta, kekik, adaçayı, biberiye, sedum ve gazania gibi türler, geleneksel çim alanların yerini alarak daha az su tüketimiyle çok daha estetik ve biyolojik çeşitliliği yüksek alanlar oluşturur. Bu sayede sadece su tasarrufu sağlanmaz; aynı zamanda toprak örtücülüğü yüksek, erozyonu önleyen ve bakımı kolay peyzajlar elde edilir.


4. Su Verimli Ev Cihazları Seçin

ENERGY STAR veya A+++ gibi verimli sınıfa sahip bulaşık ve çamaşır makineleri, klasik modellere göre yılda %20'ye varan su tasarrufu sağlar. Örneğin, geleneksel bir çamaşır makinesi yıkama başına 60-90 litre tüketirken, verimli modeller bu oranı 40 litrelere düşürebilir.

Yeni nesil çamaşır ve bulaşık makineleri, su verimliliği açısından geleneksel modellere göre çok daha üstün performans sunar. Eski tip çamaşır makineleri bir yıkamada ortalama 80–100 litre su tüketirken, A+++ sınıfı veya ENERGY STAR etiketli modern makinelerde bu değer 40–50 litreye kadar düşmektedir. Benzer şekilde, eski bulaşık makineleri 15–20 litre su harcarken, yeni nesil modeller yıkama başına yalnızca 7–10 litre su kullanır. Bu tasarruf, yılda yüzlerce litre suyun korunması anlamına gelir. Bu nedenle, su ve enerji tasarrufunun bir arada sağlandığı bu cihazlar, hem çevresel sürdürülebilirlik hem de uzun vadeli işletme maliyetleri açısından önemle tercih edilmelidir.


5. Gri Su Geri Kazanımı Uygulayın

Duş, lavabo gibi kaynaklardan gelen gri su, biyolojik filtreleme veya membran sistemleriyle arıtılarak rezervuar beslemesinde veya peyzaj sulamada yeniden kullanılabilir. Bu sistemler oteller, yurtlar veya spor tesisleri gibi kullanıcı yoğun binalarda daha etkili olur. Yaklaşık %15–25 oranında su tasarrufu sağlar. Aşağıda örnek bir gri su arıtma ve geri kazanım sistemi görülmektedir.


  1. Kalın filtre: Geri yıkama özelliği ile birlikte

  2. Gri su dengeleme tankı: İşlem için gelen suyu toplar

  3. Havalandırıcı (Aerator): Suya oksijen sağlar ve membranların kir birikintilerinden korunmasını sağlar

  4. Membran filtresi: Yüksek su kalitesini garanti eder

  5. Temiz su deposu: Kullanım için suyu hazır tutar

  6. Aqua Geri Dönüşüm Kontrol Ünitesi: Arıtma sürecini izler ve kontrol eder

  7. Aqua-Kontrol Ünitesi (AC1100 gösterilmiştir): Ana şebeke destekli basınç pompası seti ve kontrol birimi

  8. Zemin gideri: Güvenlik önlemi olarak gereklidir


6. Alt Sayaçlar ile Su Tüketimini İzleyin

Alan bazlı alt sayaç sistemleri ile ofis, mutfak, peyzaj ve rezervuar kullanım alanları ayrı ayrı izlenebilir. Anlamsız artışlar veya kaçaklar tespit edilerek kolayca müdahale edilebilir. Bu sistemler, bina yöneticilerine operasyonel kontrol sağlar.

Akıllı sayaç sistemleri günümüzde standart haline gelmeye başlamıştır. Bu sistemleri kaçakları ve aşırı tüketimleri anlık olarak tespit ederler. Binaların su verimliliğine önemli katkı sağlarlar.
Akıllı sayaç sistemleri günümüzde standart haline gelmeye başlamıştır. Bu sistemleri kaçakları ve aşırı tüketimleri anlık olarak tespit ederler. Binaların su verimliliğine önemli katkı sağlarlar.

Alt sayaçlarla su tüketiminin izlenmesi, binalarda hem kaynak yönetimi hem de sürdürülebilirlik açısından son derece kritik bir uygulamadır. Alan bazlı alt sayaçlar sayesinde mutfak, rezervuar, peyzaj sulama gibi farklı kullanım alanlarındaki su tüketimi ayrı ayrı ölçülerek anlık analiz yapılabilir, gereksiz kullanımlar tespit edilir ve özellikle gizli kaçaklar erken safhada fark edilerek önlenebilir. Maliyeti düşük olan bu sistemler, bina işletmelerine önemli miktarda su ve maliyet tasarrufu sağlarken, kullanıcı davranışlarını da olumlu yönde etkiler. Ayrıca, İstanbul, İzmir ve Ankara gibi birçok büyükşehir belediyesi, yeni yapılarda bağımsız birimlerde alt sayaç zorunluluğu getirmeye başlamış; bu sistemler yasal ve teknik bir standart haline gelme yoluna girmiştir. Bu yönüyle alt sayaçlar, hem sürdürülebilirlik hem de yönetsel şeffaflık açısından geleceğin vazgeçilmez altyapı öğelerindendir.


7. Akıllı Sulama Sistemleri Kullanın

Toprak nem sensörleri, hava durumu verisi ve zamanlayıcılar ile entegre edilen akıllı sulama sistemleri, yalnızca gerekli olduğu kadar su kullanır. Bu sistemler, çok büyük peyzaj alanları olan okul kampüsleri, siteler veya kamu binalarında özellikle faydalıdır.

Akıllı sulama stemleri sadece su verimliliği sağlamaz. Bitkilerin verimini ve ömrünü de arttırır.
Akıllı sulama stemleri sadece su verimliliği sağlamaz. Bitkilerin verimini ve ömrünü de arttırır.

Binalarda kullanılan akıllı ve damlama sulama sistemleri, suyun yalnızca gerektiği kadar ve doğru zamanda kullanılmasını sağlayarak kaynak israfını minimuma indirir. Akıllı sistemler; toprak nem sensörleri, hava durumu verisi ve zamanlayıcılarla entegre çalışarak yağış sonrası sulamayı otomatik olarak durdurabilir veya günün en verimli saatlerinde sulama yapar. Damlama sulama ise özellikle bitki kök bölgelerine doğrudan su iletimi sağlayarak buharlaşma ve yüzey akışı kayıplarını azaltır. Örneğin, geleneksel sprey sulamada %50’ye varan su kaybı yaşanabilirken, damlama sistemlerinde bu oran %10’un altına düşer. Bu sistemler büyük peyzaj alanlarına sahip okul kampüsleri, site bahçeleri ve ticari binalarda hem su tasarrufu sağlar hem de bakım maliyetlerini düşürerek uzun vadede ekonomik fayda sunar.


8. Kullanıcı Bilinçlendirmesi ve Etiketleme Yapın

Musluk yakınlarına tasarruf etiketleri yerleştirilmesi, kullanıcı eğitimi afişleri ve dijital ekranlarla su tüketiminin gösterilmesi gibi yöntemlerle davranış temelli tasarruf sağlanabilir. Bu yöntemle %5–15 oranında katkı sağlanabilir.


Sonuç

Bu sekiz strateji birlikte uygulandığında, bir binanın toplam su tüketiminde iç mekanda %40–60, dış mekanda ise %70–100’e varan tasarruf elde etmek mümkün hale gelir. Bu sadece su faturasını azaltmakla kalmaz, aynı zamanda yapının LEED, BREEAM veya EDGE gibi sistemlerde daha yüksek puan almasını da sağlar. Su verimliliği artık bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiştir.


 
 
 

Comentarios


bottom of page