top of page

Binalarda Elektrifikasyon Nedir? ve Bina Emisyonlarını Nasıl Düşürüyor?

Güncelleme tarihi: 22 Nis 2023

Elektrifikasyon Nedir?

Elektrifikasyon, petrol, gaz ve kömür gibi fosil yakıtların yakılması yerine elektrikle çalışan elektrikli taşıtlar veya elektrikli ısı pompaları gibi teknolojilerin kullanılmasıdır. Elektrifikasyon, kullanılan elektrik rüzgar ve güneş enerjisi gibi temiz kaynaklarla üretildiğinde, bir dekarbonizasyon (karbonsuzlaştırma) stratejisi olarak işlev görür. Küresel anlamda devlet ve kurumların emisyonlarının düşürülmesindeki en önemli araç elektrifikasyondur.

Dünyada bazı bölgeler, fosil yakıt altyapısının daha fazla genişletilmesini durdurmak ve gelecekteki maliyetlerden kaçınmak için yeni binaların tamamen elektrikli olmasını zorunlu kılan ve/veya yeni yerinde fosil yakıt kullanımını (“gaz yasakları”) kısıtlayan politikalar veya yasalar benimsemeye başlamıştır.

Örneğin ABD Enerji Bilgi İdaresine göre, ABD elektrik üretiminin karbon yoğunluğu yıllar içinde azalacak, 2020'den 2050'ye kadar %26'dan fazla düşüş yaşanacaktır. Benzer bir durum Türkiye için de geçerlidir. Türkiye'deki yenilenebilir enerji oranı arttıkça ulusal elektrik enerji karmasının emisyonları düşecektir. Binalara elektrifikasyon uygulamak, elektriğin ısıtma, soğutma ve pişirme gibi temel işlevler için fosil yakıtlar yerine kullanılmasıdır. Binalarda geleneksel olarak ısıtmada ve endüstriyel işlemlerde doğal gaz veya LNG kullanılmaktadır. Elektrik kullanılması ise Türkiye'de yaygın değildir. Türkiye'nin emisyonlarının düşmesi için bina sektörü elektrifikasyona dönüşüm sağlamalıdır.


Elektrifikasyonu destekleyen belirli bina teknolojileri arasında;

  • Hava kaynaklı ısı pompaları,

  • Jeotermal ısı pompaları,

  • Indüksiyonlu ocaklar veya ısıtma birimleri,

  • Yüksek verimli elektrikli veya ısı pompalı su ısıtıcıları

  • Isı pompalı kurutma makineleri

  • Ve diğer benzer ürünler yer alır.

Yani günümüz teknolojisinde binalarda doğalgaz veya LPG olmadan ısınma, soğutma, havalandırma, iklimlendirme, su ısıtma, arıtma, vb her türlü mekanik işlem elektrik ile yapılabilmektedir. Artık bina bünyesinde fosil yakıt kullanımı gereksidir.

Tesis içi fosil yakıtlı ekipmanın elektrikli ekipmanla değiştirilmesine yönelik teşvikler ve finansman programları tüm dünyada hızla artmaktadır. Dünyada bazı bölgeler, fosil yakıt altyapısının daha fazla genişletilmesini durdurmak ve gelecekteki maliyetlerden kaçınmak için yeni binaların tamamen elektrikli olmasını zorunlu kılan ve/veya yeni yerinde fosil yakıt kullanımını (“gaz yasakları”) kısıtlayan politikalar veya yasalar benimsemeye başlamıştır. Bu tamamen elektrikliye geçiş anlamına gelmektedir.

İlk yapmamız gereken yenilenebilir enerjiden elde edilmiş elektriği kullanmak. Çünkü bu elektrik sıfıra yakın emisyona sahiptir. Sonrasında binamızı elektrikli olarak tasarlayıp tüm enerjimizi verimli olarak elektrikli cihazlarda kullanmak. Bu durumda binamız kullanımı sırasında sıfıra yakın bir emisyona sahip olacaktır. Kurumumuzun bina kaynaklı sabit emisyonları düşürecek ve sıfıra yakın olacaktır. -Murat DOĞRU

Elektrifikasyon, enerji ekonomisinde, kaynaklara ve hazır olma durumuna bağlı olarak farklı bölgelerde çeşitli etkilerle, şebeke talebini önemli ölçüde artıracak önemli bir değişimi de temsil ediyor. Yani şebekeler de güçlenmelidir. Sonuç olarak, dünya yapı normları konusunda önde gelen bir kuruluş olan USGBC de dahil olmak üzere birçok STK, aşağıdaki hedeflere ulaşıldığında elektrifikasyon çağrısında bulunan “faydalı elektrifikasyonu” desteklemektedir:

  • Tüketiciler, özellikle düşük gelirli haneler için enerji maliyetlerini azaltır veya en azından artırmaz.

  • Şebeke güvenilirliği ve talep yönetimi yatırımları ile koordinelidir.

  • Zararlı emisyonları azaltır (binalarda ve/veya enerji kaynağından)

Ek olarak, faydalı elektrifikasyon yerli yenilenebilir enerji kaynaklarına güvenerek enerji bağımsızlığının desteklenmesine yardımcı olabilir.


Elektrifikasyon Neden Önemli?

En son Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporunda, dünyanın önde gelen iklim bilimcileri, iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmak için zamanımızın tükenmekte olduğu ve "tüm sektörlerde acil ve derin emisyon azaltımları olmadan" sınırlayıcı olduğu konusunda uyardılar. Paris Anlaşması'nın 1,5°C'lik küresel ısınma hedefi "erişilemez" bulunuyor.


Tüm dünyada ticari binalar ve konut binaları, ekonominin diğer sektörlerinden daha fazla enerji tüketimine (%40) ve sera gazı emisyonlarına (GHG) (%31) sahiptir. Özellikle, EPA'ya göre binalarda fosil yakıtların (yerinde) yakılması %13'lük bir emisyon katkısı sağlamaktadır. Ayrıca, şebeke daha temiz hale geldikçe enerji hizmeti emisyonları hızla düşmekte. Dolayısıyla elektrifikasyon iklim değişikliği ile mücadelede en önemli araç haline gelmekte.


Binalarda fosil yakıtların kullanımı 1990'dan bu yana %8 arttı. Elektrifikasyon ile olumlu etki için büyük bir fırsat bulunmaktadır. Örneğin, 2018 CBECS, ticari binaların yarısının ve zemin alanının üçte ikisinden fazlasının (%70) doğal gaz kullandığını ortaya koydu. Temiz elektriğin nerede ve ne zaman mevcut olduğu, fosil yakıt kullanan ekipmanın elektrikli ekipmanla değiştirilmesi bu emisyonları azaltabilir. Artan sayıda araştırma, dünyada karbon nötrlüğünün elde edilmesinin ısıtma ve soğutma için elektrifikasyon gerektireceği sonucuna varmıştır. Bazı kuruluşlar yalnızca elektrifikasyona odaklanırken diğerleri elektrifikasyonun temiz yakıtlarla desteklendiği hibrit bir yaklaşım talep etmektedir.


Yeşil Binalar Elektrifikasyonu Teşvik Ediyor

LEED sayısız alanda dekarbonizasyon teknolojisinin kullanılmasını desteklemektedir. Isıtma, soğutma ve diğer bina sistemlerinin elektrifikasyonu, iyi yalıtılmış bir bina dış kabuğu ile birlikte yüksek verimli ekipman seçildiğinde ve uygun şekilde boyutlandırıldığında enerji optimizasyonunun sağlanmasına yardımcı olabilir. v4.1 Enerji Optimizasyonu kredisi ile LEED, tüm projeleri dekarbonizasyona doğru itmek amacıyla sera gazı emisyon iyileştirme metriğini eklemiştir. Bu şebekenin belirli bölgelerinde elektrifikasyon teşviki anlamına gelir. Bu uygulama, sera gazı emisyonlarının yanı sıra enerji kullanımının puanlarını en üst düzeye çıkarmak için gerekli olduğu LEED için ileriye giden bir yolu bizlere işaret ediyor.


LEED yeşil bina derecelendirme sisteminde yer alan diğer krediler de elektrifikasyonu ödüllendirmektedir. Örneğin, talep yönetimi teknolojilerine sahip akıllı elektrikli ekipman, şebeke uyumlaştırma kredisi kapsamında şebeke gücünün zirve taleplerine ve ilişkili zirve karbon yoğunluğuna katkıyı azaltmak için kullanılabilir. Sertifikalı LEED Sıfır Enerji ve LEED Sıfır Karbon projelerinin sayısı giderek artmaktadır. LEED'in projeleri ek dekarbonizasyon stratejileri kullanmaya nasıl yönlendirdiği hakkında daha fazla bilgi web sitemizde bulunmaktadır.


LEED Enerji Eşiklerini Arttırıyor

Yeşil bina yapmak isteyenler için çok önemli bir gelişme yaşanıyor. USGBC, LEED v4'ün enerji gereksinimlerini güncelliyor. Bu çok önemli bir gelişme ve tüm dünyadaki yeşil binaları ilgilendiriyor. LEED, iklim değişikliği ve karbon emisyonlarının büyük resmine odaklanıyor. Bu değişiklikler LEED geliştirme sürecini takip edecek ve 13 Ocak 2023'e kadar kamuya açık bir yorum dönemi açılacak. Bu sayede yaşanacak gelişmeler binaların emisyonlarını düşürmesi anlamında dünya çapında etkili bir yönetmelik olacak. Yeni yönetmelikte enerji verimliliği eşikleri %10 arttırıldı. Ancak sadece bununla sınırlı değil.

Whitman-Walker Health | LEED Gold | Fotoğraf: Eric Laignel Photography

USGBC, LEED artık diyor ki;

  • Artık bu çağda binanızda doğalgaz dahi olsa fosil yakıt kullanmayın.

  • Isıtma, soğutma ve diğer işlemlerde elektrik kullanın. Yani binanızdaki tüm cihazlarınız elektrikli olsun.

  • Kullandığınız elektriğin bir kısmını binanıza entegre (PV, rüzgar vb) sistemlerde üretin.

  • Satın aldığınız elektriğin emisyonlarını bilin, düşük emisyonlu yeşil enerji satın alın.

  • Binanızın enerji verimliliği ve emisyonlarını bir arada düşünün.

Önerilen enerji güncellemesi, enerji performansı ve emisyon azaltımları için eşiği %10 yükseltiyor ve yeni bir sera gazı emisyon metriği ekliyor. Ayrıca, artık bina enerji verimliliği enerji maliyeti veya kaynak enerji metrikleri kullanılarak ölçülebilir hale geliyor. Binalarda elektrifikasyonun kolaylaştırılmasının önündeki engeller azaltılıyor. Açıkça binalarda elektrifikasyon yönlendirmesi yapılıyor. Bu gelişme, kazan veya brülör üreticileri için iyi bir haber sayılmaz. Çünkü artık binalarda elektrifikasyon dönemi yönetmeliklerde girmeye başlamış durumda.


LEED v4'teki bu güncellemeler, çok aileli konut binaları da dahil olmak üzere Bina Tasarımı ve İnşaatı için LEED (BD + C) ve İç Tasarım ve İnşaat için LEED (ID + C) için geçerli olacak. Dünya yeşil bina derecelendirme sistemlerinde mevcut bir liderlik standardı tanımlayan LEED v4.1 iklim değişikliği etki azaltımı için daha etkili hedeflere yönelmiş gözüküyor.

İlk kamuya açık yorum döneminden sonra, LEED Yönlendirme Komitesi yorumları gözden geçirecek ve önerilen yönetmelik dilinde herhangi bir değişiklik gerekip gerekmediğini belirleyecek.


Derecelendirme sistemi yönetmelik dili kesinleştiğinde, değişiklikler bir üye oylamasına açılacak. Burada biz de oy kullanacağız. Oylama tamamlandığında, değişikliklerin yürürlüğe girme tarihleri açıklanacak. Bu değişikliğin yürürlük tarihi, onaylanması halinde oy pusulasının bitiminden 30 gün sonra olacak. Yürürlük tarihinden sonra kayıt yaptıran tüm projeler yeni şartlara uygun tutulacak. Yani eski kayıtlar sorumlu tutulmayacak. Yürürlük tarihinden önce tescil edilen projelerin yeni şartlara uyması gerekmeyecek ancak isterlerse kendilerini güncelleyebilecekler.


Bina Enerji Verimliliği Güncellemelerinden Öne Çıkanlar:

  1. BD+C (Çok Aileli Dahil) ve ID+C'de etkilenen krediler/önkoşullar: Enerji ve Atmosfer ön koşulu Minimum Enerji Performansı: BD+C | Kimlik + C, Enerji ve Atmosfer kredisi Enerji Performansı Optimizasyonu: BD + C | Kimlik + C, Enerji ve Atmosfer kredisi Yıllık Enerji Kullanımı: BD + C: Konutlar / Orta Yükseklik

  2. Hem kredide hem de ön koşulda, daha fazla performansı teşvik etmek için eşikler yükseltilmiştir.

  3. Bu güncelleme ile projeler, bir enerji verimliliği metriği (kaynak enerji veya enerji maliyeti) ve bir sera gazı emisyonları metriği kullanılarak ANSI/ASHRAE/IESNA Standart 90.1–2010'a göre hesaplanan iyileşmeyi gösterecektir. ASHRAE 90.1'in daha yeni sürümlerini kullanan projeler için ek yollar kullanılabilecektir.

Projeler Düşük Seviyedeki Emisyonlarından da Puan Alacaklar

Bildiğiniz gibi LEED, bina enerji verimliliğinde önce binanın tüketimlerini baz binaya göre oranlamamızı ister, sonrasında bizi ANSI/ASHRAE/IESNA Standart 90.1–2010'a göre oluşturduğumuz baz binaya göre verimlilik yüzde değerimize göre puan verirdi. Asgari olarak %5 iyileştirme bir önkoşuldu. Yeni sistemde %15 iyileştirme önkoşul, %20 1 puan, %60 iyileştirme ise 9 puan sağlıyor. Diğer puanlar bu aralığa yerleştiriliyor. Peki eski sistemdeki kalan 10 puan nereden gelecek?


Yeni sistemin farkı burada ortaya çıkıyor. Şimdi yeni sistemde sadece bu değil, binanın emisyonları da hesaba katılıyor. Yani LEED sertifikası hedefleyen binalar yeşil enerji, düşük emisyonlu enerji satın almaya yönlendiriliyor. Burada karbon emisyonlarını hesaplayan ve puanlandıran yeni bir puan tablosu karşımıza çıkıyor. Bu puan tablosunda ANSI/ASHRAE/IESNA Standart 90.1–2010'a göre hazırladığımız baz bina modeline göre CO2et iyileştirmelerimiz puanlanıyor. %15 önkoşul, %20 1 puan %85 ise 9 puan almamızı sağlıyor.

Binalarda Elektrifikasyon Dönemi Başlıyor

USGBC, LEED v4 ve v4.1’deki bu değişiklik binalarda elektrifikasyon dönemini açıyor. Bu dönem binaların doğalgaz kullanmamasını, elektrik ile ısıtma ve soğutma işlemlerini yapmasını öneriyor. LEED hedefli projelerdeki ilkeler şöyle özetlenebilir.

  1. Binada hiçbir şekilde fosil yakıt kullanmayınız

  2. Tüm sistemleri elektrikli olarak tasarlayınız

  3. Binaya entegre yenilenebilir enerji sistemleri kullanınız

  4. Binanın satın aldığı elektriğin emisyonunu kontrol ediniz ve düşük emisyonlu yeşil enerji satın alınız

  5. Bina enerji tüketimini hesaplayınız

  6. Binanın enerji tüketimi kaynaklı karbon emisyonlarını hesaplayınız

  7. Önkoşul eşiklerini geçiniş ve puanınızı hesaplayınız.

USGBC, LEED’in bu uygulaması dünya çapında çok ses getireceğe benziyor. Çünkü bu yönetmelik, binaların emisyonlarını azaltmada dünya çapında önemli bir referans yönetmelik olacak. Bizce bir devrim niteliğinde.

Dünyadaki bina sistemleri, bina cihaz üreticileri eve hatta mimari anlayış LEED'in yönetmelikleri ile şekilleniyor. LEED'in binalarda enerji verimliliğini arttırması, elektrifikasyona yönlendirmesi, bina emisyonlarını zorunlu olarak hesaplatması ve Türkiye ortalamasına göre en az %60 azaltacaksın demesi ciddi bir gelişme. Artık binalarda fosil yakıt kullanımı dönemi kapanıyor. Bunun bir sonucu olarak şehirlerde doğalgaz altyapısı ve dağıtımı da sorgulanacak demektir.

Yönetmelik Dili ve İçeriği

Şematik tasarım aşamasından en geç bir enerji performansı hedefi oluşturun. Hedef, kaynak enerji kullanımının metrekare-yılı başına kBtu (metrekare-yıl başına kW) olarak belirlenmelidir.


Tasarım sürecinde verimlilik önlemlerini analiz edin ve tasarım karar vermedeki sonuçları hesaba katın. Verimlilik fırsatlarının enerji simülasyonunu, benzer binalar için geçmiş enerji simülasyonu analizlerini veya benzer binalar için analizlerden yayınlanmış verileri (örneğin, Gelişmiş Enerji Tasarım Kılavuzları) kullanın.


Yük azaltma ve HVAC ile ilgili stratejilere (pasif önlemler kabul edilebilir) odaklanarak tesis için uygun verimlilik önlemlerini analiz edin. Proje potansiyel enerji tasarrufları ve etkilenen tüm sistemlerle ilgili bütünsel proje maliyeti etkileri.


Tablo 1 ve Tablo 2 Notları:

Referans alınan metrik (maliyet, kaynak enerji veya sera gazı emisyonları) için önerilen toplam bina enerjisinin %50'sini aşan düzenlenmemiş enerjiye sahip projeler veya %40'tan fazla restoran alanına sahip projeler, Yeni İnşaat sütunu yerine Core ve Shell sütununu kullanabilir.


Core ve Shell Sağlık projeleri Sağlık Hizmetleri eşiklerini uygulayabilir.

Yenilenebilir Enerji:

Tablo 1 ve Tablo 2 için, EA Credit Renewable Energy'de belgelenen yerinde yenilenebilir enerji, ASHRAE 90.1-2010 Bölüm G2.4 uyarınca önerilen bina performansından çıkarılabilir.

v4 EAc Yenilenebilir Enerji Üretimi için kullanılan metrik, EAc Enerji Performansını Optimize Etmek (maliyet veya kaynak enerji) için kullanılan Tablo 1 metriğiyle eşleşmelidir.


Tablo 2 sera gazı emisyonları metriği için, EA Kredisi Yenilenebilir Enerji'de belgelenen yeni tesis dışı / topluluk yenilenebilir enerjisi, EA Kredi Optimizasyonu Enerji Performansı için önerilen bina performansından çıkarılabilir, ancak EA Ön Koşul Minimum Enerji Performansı için çıkarılamaz. Bütünleştirici Süreç kredisini takip eden proje ekipleri, enerji simülasyonunu gerçekleştirmeden önce bu kredi için temel enerji analizini tamamlamalıdır.


ASHRAE 90.1-2010 Ek G'nin temel bina performansına kıyasla önerilen bina performans derecelendirmesinde yüzde bir iyileşme göstermek için EA Ön Koşul Minimum Enerji Performansı'ndaki kriterleri izleyin Ek G. Puanlar, bir maliyet veya kaynak enerji metriği kullanılarak Tablo 1'de belgelenen puanların toplamı olarak ve sera gazı emisyonlarının bir metriği kullanılarak Tablo 2'de belgelenen noktalar olarak verilir.


Son Sözler

Türkiye elektrifikasyona hazır mı sorusuna verilecek yanıt sanırız "hayır" olacaktır. Türkiye kentlerinin elektrik şebekesi özelleşmeler ile özel şirketlere verildi. Şehirlerin elektrik dağıtım işini yapması gereke özel şirketler, halen Türkiye kentlerinde akıllı şebeke uygulamasına geçemediler. Bu onlar için gereksiz ve pahalı bir yatırım. Çünkü onların amacı daha iyi bir şebeke işletmesi değil, daha karlı bir şebeke işletmesi. Hatta bu şehir elektrik dağıtımının özelleştirmeleri alan tanıdık şirketler, şehir şebekelerini deprem gibi afetlere dayanımlı hale dahi getiremediler. Depremde bu durumu gözlemledik. Ayrıca, afet olmasa dahi Türkiye şehirlerinde elektrik arızası frekansı oldukça yüksek. Yani şebekemiz her anlamda yetersiz. Bunun nedeni özelleşmeler sonrasında özel şirketler eliyle Türkiye kentlerine yeterli elektrik altyapısı yatırımının yapılmaması. Elektrikli araçlar yaygınlaştığında bu sorun çok daha berrak olarak gün yüzüne çıkacak. Çünkü kentlerimizin elektrik altyapısının kablo kesitlerinin ve trafolarının elektrikli araçların talebine cevap veremediği görülecek. Türkiye kentleri elektrifikasyon için enerji altyapılarını süratle yenilemeli. Özelleşmeler bu bağlamda gözden geçirilmeli. Elektrik dağıtımı sadece abonelere fatura kesmek anlamına gelmiyor, şebekeyi yenilemek, kapasitesini ve teknolojisini çağa uydurmaları da gerekiyor. Bu konuda 30 yıllık bir gecikme olduğunu söyleyebiliriz.


LEED sadece dünyada en fazla kabul gören yeşil bina derecelendirme sistemi değil. Aynı zamanda dünya bina standardını oluşturan en büyük yönetmelik yazan kuruluş. LEED'in yönetmelikleri dünyadaki tüm bina teknolojisini yönelendiriyor. Dünyadaki bina sistemleri, bina cihaz üreticileri eve hatta mimari anlayış LEED'in yönetmelikleri ile şekilleniyor. LEED'in binalarda enerji verimliliğini arttırması, elektrifikasyona yönlendirmesi, bina emisyonlarını zorunlu olarak hesaplatması ve Türkiye ortalamasına göre en az %60 azaltacaksın demesi ciddi bir gelişme. Artık binalarda fosil yakıt kullanımı dönemi kapanıyor. Bunun bir sonucu olarak şehirlerde doğalgaz altyapısı ve dağıtımı da sorgulanacak demektir.


Kaynak:



184 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page