top of page

Yeşil Bina Sertifika Sistemleri ve Maliyetler


Yeşil bina Sertifika Sistemleri 1990’lı yıllarda başlayan bilimsel çalışmaların sonucu olarak 2000’li yılların başında yürürlüğe girmişlerdir. Dünyada küresel ısınmanın artmasının, iklim değişikliklerinin yaşanmasının ve enerji kaynaklarının tükenmeye başlamasının en önemli nedenlerinden biri de geleneksel bina yapım teknolojisi ile üretilen binalardır. İnşaat sektörü, sebebiyet verdiği bu olumsuz etkileri azaltabilmek için doğayla uyumlu, sürdürebilir, çevre dostu, doğal kaynakları verimli kullanabilen yapıları tasarlama arayışında yeşil bina kavramını geliştirerek yenilikçi çözümler üretme yoluna yönelmiştir. Yeşil Bina Sertifika Sistemleri derecelendirme yaparak bina lara yeşil performanslarına göre puan vermektedirler. Esasen bu puan sistemi de TRACI metodolojisi ile binanın iklim değişikliğine olan olumsuz katkısını GWP yani küresel ısınma potansiyeli ve sağlık kriterleri ile ilişkilendirerek oluşturulmuştur.

LEED, BREEAM, DGNB en fazla bilinen yeşil bina sistemleridir. Her geçen yıl farklı ülkelerin sistemleri devreye girmekteyse de LEED sektör lideridir ve dünyadaki en geçerli ve kapsamlı sistem olarak alternatifsizdir.

Tüm dünyada marka değeri yüksek olan Yeşil Bina değerlendirme sistemleri olan LEED ve BREEAM, yeşil bina kriterlerine göre bir bina projesini tasarımından uygulama ve kabule kadar olan süreçlerini denetlemektedir. Bunun sonucunda söz konusu bina projesi, sağladığı kriter miktarınca puanlar almaktadır. Puanlara göre de bina sertifika, gümüş, altın ve platin olarak farklı seviyelerde sertifika almaya hak kazanır. Burada önemli olan bina sertifika almaktadır. Firma veya ürünler sertifika alamazlar.

Yeşil bina hedefli projelerde hata yapılmaması, mühendislik hizmeti alınması ve sürecin hızlanması için mutlaka danışman bir firma ile çalışılmalıdır. Yeşil Bina projelerinde sertifika seviyesine göre hedeflenen puana ulaşmak için tek bir yol yoktur. Yani farklı alanlardan puan alınabilir. Birçok farklı yoldan aynı sertifika seviyelerine ulaşılabilir. Birçok proje de bu şekilde farklı başlıklarda puanlar alarak sertifika almıştır.

Bu yollar tamamen projenin kendi özelliklerine göre belirlenir. Eco-charette toplantılarında amaçlar ortaya koyulur. Hangi amaca hangi araçlar ile ulaşılacağının anlaşması işveren, proje ekipleri ve LEED danışmanı arasında belirlenir. Bu yollar belirlenirken en önemli kriterlerden birisi, projenin mali sınırlarını belirleyen işveren bütçesi içerisinde kalabilmektir. Yeşil bina, çevre dostu bina veya LEED sertifikası iki konuda maliyet getirebilmektedir. İlki, sertifikanın prosedüründen kaynaklanan kendisine ait kayıt ve başvuru ücretleridir. Bu ücretler sabittir ve ilgili sertifika kuruluşuna verilmektedir. Yine bu kapsamda diğer maliyetler ise yeşil bina sertifika sürecinin doğru ve etkin bir şekilde yönetilmesi için, en başta enerji modeli, gün ışığı simülasyonu, yağmur suyu akışı modeli gibi modelleme mühendislik hizmetlerinin alınması için danışmanlık maliyetleridir. Bunlara soft costs, yani yumuşak maliyetler adı verilmektedir.

İkinci maliyetler, Yeşil Bina veya Çevre Dostu Bina sisteminin asgari gerekliliklerini sağlamak adına gerek görüldüğü takdirde yapılabilecek uygulamaların getirebileceği ek maliyetlerdir. Eğer bina düşük kalite seviyesinde planlanmış ise ek maliyetler oluşmaktadır. Ancak bina uluslararası normlara uygun kalitede yapılmayı hedefledi ise bu başlıkta ilave maliyet gelmemekte veya çok düşük ilave maliyetler oluşmaktadır.

Soft cost’lar yani yeşil bina sertifika başvuru ve inceleme ücretleri ve danışmanlık ücretleri ve sertifika ücretleri proje sahipleri için büyük bir tereddüt oluşturmamaktadır. Özellikle projenin sertifikaya hak kazanmasıyla elde edeceği prestij ve bu yönde yaptığı verimlilik artırıcı uygulamalar sonucunda sağlayacağı maliyet avantajlarıyla karşılaştırıldığında çok düşük hesaplanmaktadır.

Uygulama maliyetlerinin yönetimi ise Yeşil Bina danışmanlığının en önemli hizmet başlıklarından biridir. Yeşil Binaya giden süreçte, projenin ekonomik olarak da fizibilitesini koruması gerekir ve bu nokta çok iyi yönetilmelidir. ECOBUILD, inşaat süreçlerindeki 20 yılı aşkın tecrübesi, Yeşil Bina sertifikası uzmanlığı bilgisi ile, çalıştığı projelerde fayda-maliyet hesaplaması ile maliyet optimum çözümler sunmaktadır. Proje işverenleri ECOBUILD’in fayda-maliyet yaklaşımından övgü ile söz etmektedir.

Yeşil Binalar, Çevre Dostu Binalar, fayda maliyet analizi yapıldığında genellikle kendilerini 5 yıldan daha kısa sürede geri ödeyen güneş enerjisi, gri su gibi sistemleri kullanabilmektedir. Bu nedenle gerekli hesapları kontrol etmeden, her yenilikçi uygulamaya ek maliyet getirebileceği sebebiyle karşı durulmaması gerekir. Binaların yaşam boyu maliyetine Yeşil Bina sistemleri kapsamında yapılan uygulamaların getirdiği pozitif etki düşünüldüğünde, bu sertifikaların geri ödeme süreleri oldukça azalmaktadır. Yapılan istatistiklere göre, sertifikalı binaların standart binalara oranla enerji verimliliğinde % 20 ila 40, su verimliliğinde yüzde %40-50 ve katı atık azaltımında yüzde 50-70 arası verimlilik sağladığı görülmektedir.

ECOBUILD’in ülkemizde ve yurt dışında LEED sertifikası almış olduğu binalar bu hedeflerde ve daha üst seviyelerde başarı kazanmışlardır. Projemizde edindiğimiz tecrübeye göre, LEED Sertifikalı bina veya Yeşil Bina ortaya çıkarmanın getireceği işlave maliyeti oluşturabilecek 5 ana değişken vardır:

1. Yeşil Bina Yapma Kararının Zamanlaması

Burada en önemli konu, yeşil bina yapmaya erken karar verilmesidir. Yani Yeşil Bina Sertifikası alınıp alınmayacağı ve seviyesi, projenin mümkün olduğunca başında belirlenmelidir. Ülkemizde, kervan yolda dizilir yaklaşımı yurtdışında denetlenen Yeşil Bina değerlendirme sistemleri söz konusu olduğunda pek sağlıklı değildir. Maliyet ve süreci olumsuz etkilemektedir.

2. Sertifika Seviyesi Ne Olmalıdır?

Sertifika seviyesinin platin gibi yüksek olması maliyeti etkileyebilmektedir. Projenin hedeflediği sertifika seviyesi ve bunu sağlamak için yapılması gerekenler, maliyetlere etki edebilecek faktörlerdir. Her proje hedeflediği seviyeyi iyi etüt etmeli, yapılması gerekenlere proje sürecinin başında karar verilmelidir. Bütçe ile ilişkili olarak sertifika seviyesi ilişkilendirilmelidir.

3. Projenin Yer Seçimi Çok Önemlidir

LEED Sertifikasının veya Yeşil Bina Sertifikasının en önemli kriterlerinden birisi, yer seçimi ve bunun getirdiği avantajlardır. Yer seçimi binanın doğrudan ve dolaylı emisyonlarını düşürdüğünden yeşil bina sertifika sistemleri yer seçimine yüksek puanlar vermektedir. Genelde proje yer seçimi çok önceden belli olduğu için aslında Yeşil Bina sertifikasyon sürecindeki birçok puanın akıbeti belirlenmiş olur. Özellikle şehir merkezlerine, toplu taşı-maya yakın, altyapısı hazır araziler bu konuda daha avantajlıdır.

4. Uluslararası Normları Bilen Tecrübeli Tasarım ve Uygulama Proje Ekipleri

Projede işveren tarafından seçilecek tasarım ekipleri, uygulamaları kontrol edecek müşavir firma ve de uygulayıcı yüklenici veya alt yüklenicilerin bu konudaki tecrübeleri olası ek maliyetleri en aza indirecek önemli faktörlerdendir.

5. Yeşil Bina Danışmanı Firma

Özellikle Yeşil Bina sertifikasında tecrübelenmiş, birçok projeyi yönetmiş, bu konuda uzman kişilerin proje ekibinde yer alması, sahip oldukları tecrübeyle olası sorunları ve buna bağlı olarak maliyetleri düşürülmesi adına önemlidir. Sadece yetki belgesi değil, tecrübe de çok önemlidir. ECOBUILD 20 yılı aşkın bir inşaat tecrübesi ile projelere yaklaşmaktadır. Ayrıca enerji modeli gibi modellemeler önemli uzmanlıklar gerektirmektedir. Projenin bulunduğu ülkenin normlarına ve kurallarına hakim, saha tecrübesi yüksek, daha önce benzer birçok proje tamamlamış bir Yeşil Bina Uzmanı, Yeşil Bina Danışmanı, proje ekiplerine yanlış veya eksik yönlendirme yaparak ek maliyet yaratabilir. Bu nedenle ECOBUILD ile çalışılmasını tavsiye ediyoruz.

2009 yılında yeşil bina konusu ülkemizde bilinmez iken, Türkiye’de bu konuda profesyonel olarak çalışmaları ilk kez başlatan bir danışmanlık firması olarak USGBC tarafından Avrupa’da yeşil bina lideri seçilmemize giden yolda önemli tecrübeler edindik. Bizim ve gayretlerimiz ile yeşil bina kavramı ülkemizde tanındı. Zamanla yeşil bina sertifikasının çevre, sağlık ve ekonomi başlıklarındaki getirileri daha iyi etüt edildi ve özellikle LEED Sertifikası’na olan ilgi inşaat sektöründe ve kamuda arttı. Dünyada sürdürülebilirlik konusuna yükselen ilgiyle birlikte ülkemizde de yerli ve yabancı yatırımcıların yeşil binalara olan ilgisi çoğalıyor. Yabancı yatırımcıların, ülkemizdeki LEED gibi uluslararası geçerliliğe ve tanınırlığa sahip sertifikalı projeleri tercih etmesi de bu tip sertifikaların önemini artırmaktadır.

Yeşil Şehircilik başka bir ilgi konusu. Yeşil Kentsel Dönüşüm uygulamalarının yeşil bina ve yerleşim konusunu pozitif yönde tetikleyeceğini düşünüyoruz. Yeşil Kentsel dönüşüm süreciyle birlikte makro ölçekte bir değişime girecek olan büyük kentlerde, Yeşil Bina ve yerleşim alanı değerlendirme sistemlerinin gereklilikleri daha da ortaya çıkacak.

İklim Değişikliğine Uyum Eylem planı yapılmış, Sera Gazı Emisyonu Envanteri Hesaplanmış, LEED ND Sertifikası almış, LEED for Cities Sertifikası almış sürdürülebilir yaşam alanları, sürdürülebilirlik de toplam faydayı görmek adına önemli birer adım olacaktır. Yeşil kentsel alanlarda yaşayanlar için kalite, çevre ve ekonomik getiriler sağlanırken, bu alanları geliştiren yatırımcılar için iyi bir ticari araç da ortaya çıkacaktır. Çevre dostu projeler desteklenmeli, bunların geliştirilmesi ve teşvik edilmesi adına yeni finansman araçları ve bürokratik kolaylıklar sağlanmalıdır. Zira sürdürülebilir yeşil kentleşmeye yapılacak bir yatırım, aslında o ülkenin kendi doğal kaynaklarına, doğasına ve de en önemlisi insanına yapılacak bir yatırım olacaktır.

bottom of page