top of page

USGBC’nin PERFORM Sistemi: Sürdürülebilirlikte Yeni Nesil Doğrulama Dönemi

Sürdürülebilirlik artık sadece hedef koymakla sınırlı değil; ölçmek, izlemek ve kanıtlamak gerekiyor. İşte tam da bu noktada, USGBC (U.S. Green Building Council) tarafından geliştirilen PERFORM sistemi devreye giriyor. PERFORM, bir yeşil bina sertifikasından çok daha fazlası; portföy düzeyinde sürdürülebilirlik performansını ölçen, doğrulayan ve raporlayan yeni nesil bir sistem.

 

San Pedro Garza García, Nuevo León, México | LEED Gold | Photo: Cesar Rubio
San Pedro Garza García, Nuevo León, México | LEED Gold | Photo: Cesar Rubio

PERFORM Nedir?

USGBC ve GBCI’nin ortak çalışmasıyla geliştirilen PERFORM, kurumların birden fazla binadan oluşan portföylerini tek bir platform üzerinden yönetmelerini sağlıyor.

Sistem, Arc platformu ile entegre çalışıyor ve her bir tesisin enerji, su, karbon, atık ve kullanıcı deneyimi verilerini tek çatı altında topluyor. Bu veriler, GBCI tarafından ISO/IEC 17029:2019 standartlarına uygun biçimde doğrulanıyor.

 

Sonuçta kuruluş, yalnızca sürdürülebilirlik taahhüdünde bulunmakla kalmıyor; performansını bağımsız bir doğrulama mektubu ile kanıtlıyor. Bu mektup, GRESB (Global Real Estate Sustainability Benchmark) gibi uluslararası sürdürülebilirlik endekslerinde “third-party assurance” olarak tanınıyor.

 

PERFORM, kurumların sahip oldukları veya yönettikleri gayrimenkul portföylerinin sürdürülebilirlik düzeyini sistematik biçimde yönetmelerine yardımcı olan bir platformdur.

Amaç yalnızca veri toplamak değil; hedef belirlemek, ölçmek, iyileştirmek ve doğrulatmak.

 

Program; emisyonlar, enerji, su, atık, sağlık, dayanıklılık, biyolojik çeşitlilik ve sosyal etki gibi sekiz temel kategoride performans metrikleri tanımlar.

Bu metrikler üzerinden kurumlar; örneğin “%10 su tasarrufu” veya “75% atık dönüşümü” gibi somut hedefler belirler ve bu hedeflerin sağlandığını GBCI (Green Business Certification Inc.) tarafından doğrulatabilirler .

 

PERFORM, LEED gibi sertifika sistemlerinden farklı olarak bir binanın tasarım veya inşaat aşamasına değil, bütün portföyün operasyonel sürdürülebilirlik başarısına odaklanır.

Yani asıl mesele, “yeşil bina yapmak” değil, “yeşil işletmek”tir.

 

PERFORM’un Sağladığı Avantajlar

  • Portföy ölçeğinde izleme: Tekil bina sertifikalarına göre çok daha kapsamlı bir sürdürülebilirlik fotoğrafı sunar.

  • Bağımsız doğrulama: GBCI tarafından yürütülen doğrulama süreci, güvenilirlik düzeyini artırır.

  • Veriye dayalı yönetim: Gerçek zamanlı performans izleme, karar alma süreçlerini destekler.

  • Şeffaflık ve raporlama: ESG raporlamaları ve yatırımcı ilişkilerinde güçlü bir güven unsuru oluşturur.

  • GRESB uyumluluğu: Uluslararası yatırım piyasalarında geçerliliği olan bir “assurance scheme” olarak kabul görür.

 

Dünya Genelinde Talep Durumu

PERFORM, henüz küresel ölçekte LEED veya WELL kadar yaygın olmasa da, özellikle büyük gayrimenkul yatırım fonları, uluslararası tesis yönetim şirketleri ve ESG raporlaması yapan kuruluşlar arasında ilgi çekmeye başladı.

 

ABD’de ve Avrupa’da bazı büyük portföyler, PERFORM doğrulamasını ESG performans raporlarına entegre ederek kullanmaya başladı bile. Bu eğilim, kurumsal şeffaflığın arttığı ve yatırımcıların “kanıtlanabilir sürdürülebilirlik verisi” talep ettiği günümüzde, sistemin yaygınlaşmasının önünü açıyor.

 

PERFORM aynı zamanda diğer yeşil bina sistemleriyle (LEED, WELL, BREEAM, DGNB, EDGE) rekabet etmek yerine onları tamamlayıcı bir rol üstleniyor. Bu yönüyle, yeşil bina ekosisteminde “performans tabanlı yönetim” anlayışını güçlendiren bir araç olarak değerlendiriliyor.

 

Phipps Center for Sustainable Landscapes | LEED Platinum | Photo: ©denmarsh photography, inc.
Phipps Center for Sustainable Landscapes | LEED Platinum | Photo: ©denmarsh photography, inc.

Geleceğe Bakış: PERFORM’un Potansiyeli

PERFORM henüz gelişiminin erken aşamalarında olsa da, doğrulanabilir veri yönetimi, karbon azaltımı izleme ve portföy odaklı sürdürülebilirlik kavramlarını bir araya getirmesi açısından güçlü bir gelecek vaad ediyor.

Özellikle ESG standartlarının sıkılaştığı Avrupa Birliği ve Kuzey Amerika pazarlarında, bu tür doğrulama sistemlerinin yatırım kararları üzerindeki etkisi giderek artacak.

 

Türkiye gibi yeşil dönüşüm sürecinde olan ülkelerde de PERFORM benzeri sistemlerin, hem belediyelerin hem de özel sektör portföylerinin sürdürülebilirlik performansını objektif biçimde ölçmekte önemli bir araç haline gelmesi beklenebilir.

 

PERFORM, sürdürülebilirlik dünyasında yeni bir dönemin habercisi.

Artık mesele yalnızca “yeşil bina sertifikasına sahip olmak” değil; gerçek performansı ölçmek, izlemek ve doğrulatmak.

 

USGBC’nin PERFORM sistemi, bu anlayışı somutlaştırarak, kurumlara sürdürülebilirlik yolculuklarında güvenilir bir pusula sunuyor.

Henüz yolun başında olsa da, küresel ESG standartlarının geleceğinde PERFORM gibi veri odaklı doğrulama sistemlerinin güçlü bir yer edinmesi kaçınılmaz görünüyor.

 

USGBC PERFORM: Portföy Düzeyinde Sürdürülebilirliğin Yeni Ölçütü

Yeşil bina dünyası son yıllarda sertifika ve puanlamadan öteye geçmeye başladı. Artık asıl soru şu:

“Gerçek performansımızı ne kadar ölçebiliyor ve kanıtlayabiliyoruz?”

İşte bu soruya verilen en güncel yanıt, USGBC’nin (U.S. Green Building Council) yepyeni sistemi PERFORM.

Bu program, bir binayı değil, bütün bir gayrimenkul portföyünü mercek altına alıyor; hedefler koymayı, ilerlemeyi izlemeyi ve nihayetinde üçüncü taraf doğrulamasıyla güvenilir sonuçlar elde etmeyi mümkün kılıyor.

 

Kimler PERFORM Değerlendirmesine Katılabilir?

Program, faal gayrimenkul varlığı bulunan tüm kuruluşlara açıktır:

Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar, kamu kurumları, fonlar, şirketler, yatırım ortaklıkları hatta özel amaçlı teşebbüsler (SPV) dahi katılabilir.

Katılımın tek koşulu, birden fazla mülke sahip olmak veya onları işletmek.

 

Kısacası, ister bir belediye portföyü, ister bir kurumsal ofis zinciri, isterse bir gayrimenkul yatırım fonuolun; PERFORM sizin için ortak bir ölçüm ve doğrulama zemini sunar .

 

PERFORM'da Portföy Tanımı ve Kapsamı Nedir?

PERFORM’de “portföy” yalnızca binaların değil, bu binalara ait arsa, altyapı ve faaliyet alanlarının tümünükapsar.

Kuruluşlar, hedeflerinin doğasına göre portföylerini çeşitli biçimlerde tanımlayabilirler:

  • Tüm Portföy: Kuruluşun yönettiği tüm mülkleri içerir.

  • Raporlama Odaklı Portföy: GRESB veya GHG Protokolü gibi raporlama sistemleriyle uyumlu mülkleri kapsar.

  • Bölgesel veya İş Birimi Bazlı Portföy: Belirli coğrafi alan veya işletme birimine ait mülkler.

  • Mülkiyet Tipine Göre Portföy: Sadece ofis, perakende, veri merkezi vb. türleri kapsar.

 

Yeni inşa halindeki binalar bu kapsamda yer almaz; sadece faal ve operasyonel mülkler dikkate alınır.

Uzaktan çalışan personelin evleri ise doğrudan portföye dâhil edilmez, ancak çalışanlara yönelik politikalar performans değerlendirmesine yansıtılabilir .

 

Roller ve Sorumluluklar 

Bir PERFORM projesinde görev paylaşımı oldukça net biçimde tanımlanmıştır:

  • Portföy Sahibi: Yasal mülkiyet hakkını elinde bulunduran kişi veya kurumdur.

  • Temsilci (Agent): Sahip adına programa katılım sürecini yürüten yetkilidir.

  • Portföy Yöneticisi (Administrator): Tüm performans izleme, veri doğrulama ve GBCI ile iletişimi yöneten kişidir.

 

USGBC, katılımcılara müşteri destek oturumları ve eğitim kaynakları sunar; GBCI ise doğrulama ekibini atar ve incelemeyi yürütür.

Bu yapı sayesinde, hem teknik destek hem de kalite güvencesi sağlanmış olur .

 

Katılım Süreci Dört Adımda Gerçekleşiyor

PERFORM’un sistematiği, yeşil bina dünyasında alışılmış proje akışını portföy ölçeğine taşır.

Dört temel aşamadan oluşan bir “katılım döngüsü” vardır :

1.Enroll (Kayıt Ol):

Kurum, portföyünü tanımlar, performans kategorilerini seçer ve hedefler belirler.

Bu aşamada kurum isterse portföyünü “public” (açık) ya da “private” (özel) olarak tanımlayabilir.

2.Track Progress (İlerlemeyi İzle):

Seçilen metrikler doğrultusunda veri toplanır.

3.Portföy Düzeyi Veriler: Tüm mülklerin toplam performansını gösterir.

4.Mülk Düzeyi Veriler: Her bir mülke ait ayrıntılı bilgi içerir.

Performans, mutlak değer (örneğin “%75 atık dönüşümü”) veya değişim oranı (“geçen yıla göre %10 daha az su kullanımı”) olarak ölçülebilir.

5.Verify Performance (Performansı Doğrulat):

Toplanan veriler GBCI’ye sunulur, belgeler kontrol edilir ve doğrulama süreci başlar.

GBCI, başvuruyu ön inceleme, nihai inceleme ve gerekirse ek inceleme (supplemental review)aşamalarında değerlendirir.

Tüm süreç ISO/IEC 17029:2019 prensiplerine uygun yürütülür.

6.Continuously Improve (Sürekli İyileştir):

Kuruluşlar yeni metrikler ekleyebilir, daha iddialı hedefler koyabilir veya önceki yılların verilerini güncelleyerek yeniden doğrulama alabilir.

 

Bu döngü, sürdürülebilirliği tek seferlik bir belge değil, devam eden bir yönetim süreci haline getirir.

 

Doğrulama Süreci Nasıl İşler?

GBCI, doğrulama sürecinde her başvuruyu teknik uzmanlardan oluşan bir ekip aracılığıyla değerlendirir.

Süreç ortalama 20–25 iş günü sürer.

  • Ön İnceleme: Belgelerin eksiksizliği ve verilerin doğruluğu kontrol edilir.

  • Nihai İnceleme: Gerekli revizyonlar sonrası sonuçlar belirlenir.

  • Ek İnceleme (Appeal): Kurum isterse karar sonrası ek bilgi sunabilir veya düzeltme yapabilir.

 

Doğrulama sonunda kurum, “Verification Letter” adlı resmi bir belge alır.

Bu belge; portföyün adı, performans kategorisi, doğrulanan metrik ve yıl bilgilerini içerir.

Bu mektup, GRESB gibi platformlarda “third-party verified” statüsüyle kullanılabilir ve kurumun itibarına ciddi bir katkı sağlar .

 

Veri Güvenliği ve Gizlilik

PERFORM programı, GDPR (General Data Protection Regulation) ile tam uyumlu veri politikaları uygular.

USGBC ve GBCI, katılımcı verilerini yalnızca eğitim, araştırma ve küresel farkındalık amaçlarıyla kullanır.

Veriler, Arc Platformu Kullanım Anlaşması ve PERFORM Enrollment Agreement kapsamında korunur.

Katılımcılar, kendi başarı hikâyelerini paylaşarak yeşil bina hareketinin görünürlüğünü artırabilirler .

 

PERFORM’un Felsefesi: Ölç, Kanıtla, Geliştir

PERFORM’un en güçlü yönü, sürdürülebilirliği bir “sonuç” değil, ölçülebilir bir süreç olarak ele almasıdır.

Bir kurumun yalnızca LEED, WELL veya BREEAM puanı alması yeterli değildir; gerçek ilerleme, yıllar içinde performans verileriyle desteklenmelidir.

 

PERFORM bu nedenle bir “sertifika sistemi”nden ziyade, stratejik sürdürülebilirlik yönetim aracı olarak değerlendirilebilir.

Veriye dayalı karar alma, hedef bazlı ilerleme ve şeffaf doğrulama süreçleriyle, kurumların net sıfır hedeflerine ulaşma yolculuğunu hızlandırır.

 

PERFORM, Sürdürülebilirlikte Güvenin Yeni Ölçütü

PERFORM, yeşil bina hareketinin yeni yönünü temsil ediyor:

Artık mesele yalnızca bina tasarımı değil, operasyonel performansın kanıtlanabilir hale getirilmesi.

 

Bir başka deyişle, PERFORM; “yeşil niyet”ten “yeşil kanıt”a geçişin sembolü.

Küresel sürdürülebilirlik regülasyonlarının hızla sıkılaştığı bu dönemde, doğrulanmış performans verisine dayalı sistemler, yalnızca çevresel değil, ekonomik güvenin de temeli haline geliyor.

 

USGBC’nin PERFORM programı, bu dönüşümün öncülerinden biri olarak, kurumların sürdürülebilirlik iddialarını ölçülebilir, doğrulanabilir ve güvenilir hale getiriyor.

 

USGBC PERFORM Performance Metrics: Sürdürülebilirliği Ölçmenin Yeni Yolu

Yeşil bina dünyasında artık yalnızca sertifika almak değil, gerçek performansı kanıtlamak dönemi başladı. USGBC’nin (U.S. Green Building Council) geliştirdiği PERFORM Programı, kurumların bina portföylerinde enerji, su, atık, sağlık, dayanıklılık, biyolojik çeşitlilik ve sosyal etki performanslarını ölçmeleri, izlemeleri ve doğrulatmaları için yepyeni bir sistem sunuyor .

 

Bu sistemin kalbinde yer alan unsur ise: PERFORM Performance Metrics, yani performans ölçütleri.

Bu ölçütler, her kurumun kendi belirlediği hedeflere göre sürdürülebilirlik yolculuğunu sayısal olarak takip etmesini ve GBCI tarafından doğrulanmasını sağlıyor.


PERFORM’un Yapısı ve Ölçüm Mantığı

PERFORM sekiz temel performans kategorisi içeriyor:

  1. Emisyonlar

  2. Enerji

  3. Su

  4. Atık

  5. Sağlık

  6. Dayanıklılık (Resilience)

  7. Biyolojik Çeşitlilik

  8. Sosyal Etki

 

Her kategori altında belirli metrikler bulunuyor. Kurumlar bu metriklerden istediklerini seçerek performanslarını iki şekilde ölçebiliyorlar:

  • A Yaklaşımı (Absolute Performance): Mutlak performansın yıllık değeri.

  • B Yaklaşımı (Performance Change): Belirli bir baz yıl ile karşılaştırmalı iyileşme oranı.

 

Bu esnek yapı, farklı olgunluk seviyesindeki kurumların sisteme kolayca dahil olmasını sağlıyor.


1. Emisyonlar (Emissions)

Binalar, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %39’unu oluşturuyor. PERFORM, bu alandaki etkileri azaltmak için iki temel metrik tanımlar :

• Toplam Sera Gazı Emisyonu (Total GHG Emissions)

Portföyün yıllık karbon ayak izini ifade eder.

Kapsam 1 (doğrudan yakıt kullanımı, soğutucu gaz sızıntıları) ve Kapsam 2 (satın alınan elektrik, ısı, soğutma) emisyonlarını içerir.

ISO 14064-1 veya GHG Protocol standartları temel alınarak ton CO₂e cinsinden hesaplanır.

Bu metrik, karbon vergisi risklerinden kaçınmak ve net sıfır yolunda ilerlemek isteyen kurumlar için temel göstergedir.

• Emisyon Yoğunluğu (GHG Emissions Intensity)

Birim alan başına düşen toplam emisyon miktarıdır.

Örneğin, “tCO₂e/m²” biriminde ifade edilir.

Bu metrik, bina verimliliğini ölçek bağımsız biçimde karşılaştırmak için kullanılır.


2. Enerji (Energy)

Enerji, hem operasyonel maliyetleri hem de karbon ayak izini belirleyen ana faktördür. PERFORM üç metrik kullanır :

• Toplam Enerji Kullanımı (Total Energy Use)

Portföydeki tüm enerji kaynaklarını kapsar: elektrik, doğalgaz, yakıt yağları, buhar, soğutma enerjisi, yenilenebilir kaynaklar vb.

Kurumlar yıllık toplam tüketimlerini kWh, GJ veya BTU cinsinden raporlar.

Veriler sayaçlardan, faturalar veya doğrulanmış ölçüm sistemlerinden elde edilir.

• Enerji Kullanım Yoğunluğu (Energy Use Intensity – EUI)

Bir metrekare başına enerji tüketimini ölçer (örneğin kWh/m²).

Bu metrik, farklı binaların enerji verimliliğini karşılaştırmak ve yıllar içindeki iyileşmeyi izlemek için kullanılır.

• Yenilenebilir Enerji Kullanımı (Renewable Energy Use)

Kurumun yenilenebilir kaynaklardan sağladığı toplam enerjiyi ölçer.

USGBC bu kaynağı üç seviye (Tier) altında tanımlar:

  1. Tier 1: Yerinde üretilen (örneğin çatı güneş enerjisi)

  2. Tier 2: Yeni tesis edilmiş off-site kaynaklardan satın alınan yeşil enerji

  3. Tier 3: Green-e® sertifikalı veya eşdeğer yenilenebilir enerji sözleşmeleri

Metrik, hem MWh hem de % Yenilenebilir Enerji Payı şeklinde doğrulanabilir.

 

3. Su (Water)

Su kaynaklarının verimli yönetimi, hem çevresel hem ekonomik açıdan kritik hale geldi. PERFORM bu konuda iki ölçüt kullanır :

• Toplam Su Kullanımı (Total Water Use)

Portföy genelindeki toplam su tüketimini gösterir. Hem içme suyu (potable) hem de gri su, yağmur suyu gibi alternatif kaynaklar hesaba katılır.

Veri, su sayaçlarından veya resmi fatura kayıtlarından elde edilir.

• Su Kullanım Yoğunluğu (Water Use Intensity – WUI)

m³/m² cinsinden hesaplanır.

Bu metrik, özellikle su stresi yüksek bölgelerde bulunan binalar için kritik önem taşır.

Yıllık bazda su verimliliği eğilimlerini izlemeyi sağlar.

 

4. Atık (Waste)

Atık yönetimi, çevresel sürdürülebilirliğin en görünür alanlarından biridir.

PERFORM bu kategoride tek ama güçlü bir metrik kullanır:

• Toplam Atık Dönüşüm Oranı (Total Waste Diversion)

Atıkların ne kadarının geri dönüştürüldüğünü, yeniden kullanıldığını veya kompostlandığını gösterir.

Yani “% Waste Diverted from Landfill” değeri.

Bu oran; ofis, endüstriyel tesis veya kampüs ölçeğinde uygulanabilir.

Veri, atık bertaraf hizmeti sağlayıcılarının yıllık raporlarından alınır.

 

5. Sağlık (Health)

İnsan sağlığı artık sürdürülebilirliğin ayrılmaz parçasıdır.

PERFORM bu kategoride dört farklı metriği tanımlar :

  1. Kullanıcı Memnuniyeti Anketi (Occupant Satisfaction Survey):

Binalarda kullanıcıların termal konfor, hava kalitesi, aydınlatma ve genel memnuniyet düzeyini ölçer.

Yüzde veya bina sayısı bazında değerlendirilir.

  1. İç Hava Kalitesi İzleme (Indoor Air Quality Monitoring):

Sensör tabanlı sistemlerle CO₂, VOC, sıcaklık, nem gibi parametrelerin sürekli takibi.

  1. İç Hava Kalitesi Testi (Indoor Air Quality Testing):

Laboratuvar analizlerine dayalı, periyodik hava kalitesi doğrulamasıdır.

WELL ve ASHRAE 62.1 standartlarına paralel çalışır.

  1. Çalışan Sağlığı ve Güvenliği Planı (Worker Health & Safety Plan):

İş güvenliği politikaları, prosedürleri ve uygulama oranlarını değerlendirir.

Portföyün yüzde kaçı kapsam altındaysa o oran doğrulanır.

 

6. Dayanıklılık (Resilience)

İklim risklerine karşı hazırlık artık her portföyün önceliği. PERFORM, dayanıklılığı dört ana metrikledeğerlendirir :

  1. Fiziksel İklim Riski Taraması (Physical Climate Risk Screening):

Binaların taşkın, sıcak dalgası, fırtına gibi fiziksel risklere maruziyetini analiz eder.

  1. Fiziksel İklim Riski Değerlendirmesi (Physical Climate Risk Assessment):

Detaylı mühendislik ve veri analiziyle risk seviyelerini puanlar.

  1. Geçiş Riski Değerlendirmesi (Climate Transition Risk Assessment):

Kurumun karbon düzenlemeleri, enerji piyasası veya tedarik zincirindeki geçiş risklerini analiz eder.

  1. Operasyonel Dayanıklılık Planlaması (Operational Planning for Resilience):

    • Seçenek 1: Acil Durum Müdahale Planı (Emergency Response Plan)

    • Seçenek 2: İş Sürekliliği Planı (Business Continuity Plan)

Her iki plan da portföyün ne kadarının afet sonrası çalışmaya devam edebildiğini ölçer.

 

7. Biyolojik Çeşitlilik (Biodiversity)

Doğal ekosistemlerin korunması, sürdürülebilir gayrimenkul yönetiminin yeni önceliği.

Bu kategoride tek ama anlamlı bir metrik bulunur :

• Korunan veya Rehabilite Edilen Biyoçeşitlilik Alanı (Protected/Restored Habitat)

Binaların çevresindeki doğal alanların korunması, yeniden ağaçlandırılması veya yerel türlerin desteklenmesi ölçülür.

Alan veya yüzde (%) cinsinden raporlanır.

Bu metrik, LEED SITES ve Nature Positive yaklaşımlarını tamamlar.

 

8. Sosyal Etki (Social Impact)

Sürdürülebilirlik yalnızca çevreyle değil, toplumla da ilgilidir.

PERFORM’un son kategorisi, kurumların çevresel adalet ve toplumsal katkı performansını ölçer :

  1. Sosyal ve Toplumsal Etki Değerlendirmesi (Social & Community Impact Assessment): Portföyün bulunduğu topluluk üzerindeki sosyal etkileri analiz eder.

Kapsam; erişilebilirlik, topluluk refahı, adil istihdam ve çevresel adalet ilkelerini içerir.

  1. Toplum Kullanımına Ayrılmış Alan (Area Designated for Community Use): Park, eğitim alanı, yeşil kamusal mekan gibi topluma açık alanların oranını ölçer.

  2. Toplum Yatırımı (Community Investment): Yerel projelere, eğitim programlarına veya sosyal girişimlere yapılan finansal katkıları değerlendirir. Kurumun portföyündeki mülklerin yüzde kaçı böyle bir programa dâhilse o oran doğrulanır.

 

Sonuç: Ölçülmeyen Performans Geliştirilemez

PERFORM Performance Metrics, kurumlara sürdürülebilirliği veriye dayalı yönetme olanağı tanıyor. Her kategori, hem operasyonel hem de stratejik düzeyde sürdürülebilirlik olgunluğunu ölçmeye yönelik bir araçtır.

 

Bir başka deyişle, LEED tasarımı değerlendirir, PERFORM ise yaşanan performansı kanıtlar. Bu yaklaşım, küresel sürdürülebilirlik raporlama sistemleriyle (GRESB, CDP, GRI, ISO 14064) uyumlu olduğu için, kurumların yatırımcı güveni ve şeffaflık skorlarını da artırır.

 

PERFORM, geleceğin portföy yönetiminde sürdürülebilirliğin artık “gösterilen” değil, ölçülen ve kanıtlanan bir değer olduğunu ilan ediyor.

 

USGBC’nin geliştirdiği PERFORM sistemi, sürdürülebilirlik dünyasında önemli bir paradigma değişimini temsil ediyor. Artık kurumlar, yalnızca “yeşil bina” unvanına sahip olmanın ötesine geçip, portföylerinin gerçek operasyonel etkilerini sayısal olarak gösterebiliyorlar. Bu yaklaşım, sürdürülebilirlik beyanlarını sözden eyleme, hedeflerden ölçülebilir sonuca taşıyor. PERFORM, kurumların net sıfır hedeflerine ulaşma yolculuğunda bilimsel, doğrulanabilir ve şeffaf bir araç olarak dikkat çekiyor.

 

PERFORM Programı, katılımcılara yalnızca bir değerlendirme çerçevesi değil, aynı zamanda bir yönetim modeli sunuyor. Kayıt, izleme, doğrulama ve sürekli iyileştirme döngüsü sayesinde, sürdürülebilirlik tek seferlik bir sertifikasyon değil, dinamik bir süreç haline geliyor. GBCI’nin ISO/IEC 17029 standartlarına dayalı doğrulama mekanizması, bu sistemin güvenilirliğini güçlendiriyor ve uluslararası ESG raporlama çerçeveleriyle uyumlu hale getiriyor. Böylece PERFORM, hem çevresel hem de kurumsal yönetişim alanında küresel güvenin yeni ölçütü olmaya aday.

 

PERFORM Performance Metrics Rehberi ise bu sistemin kalbini oluşturuyor. Emisyonlar, enerji, su, atık, sağlık, dayanıklılık, biyolojik çeşitlilik ve sosyal etki gibi sekiz kategoride tanımlanan metrikler; kurumların sürdürülebilirlik performanslarını bütünsel biçimde analiz etmelerine olanak tanıyor. Bu yapı, her kuruluşun kendi önceliklerine göre hedef belirlemesini, ilerlemeyi izleyip veriye dayalı gelişim sağlamasını mümkün kılıyor. Her bir metrik, çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliğin ölçülebilir hale geldiği yeni bir çağın kapılarını aralıyor.

 

Sonuç olarak, PERFORM yalnızca bir araç değil, sürdürülebilir düşünce sisteminin yeniden tanımıdır. Bu sistem, kurumların yeşil iddialarını sayısal gerçeklerle desteklemelerine, paydaş güvenini artırmalarına ve küresel sürdürülebilirlik dönüşümünün aktif bir parçası olmalarına imkân tanır. Günümüzde sürdürülebilirlik, artık “yapıyoruz” demekle değil, “ölçtük, kanıtladık, geliştirdik” diyebilmekle anlam kazanıyor. PERFORM, bu anlayışın güçlü bir temsilcisidir ve geleceğin yeşil portföy yönetiminde öncü rolünü şimdiden üstlenmiştir.

 

Yorumlar


bottom of page