İklim Değişikliğine Uyum İçin Arabalara Kapalı Yeşil Yaya Yolları ve San Francisco Örneği önemli deneyimler sunuyor.
San Francisco şehir merkezi, şehrin önemli bir yaşam merkezi olan 2 kilometrelik dünyaca tanınan Market Caddesi'ni tamamen araçsız bir alana dönüştürerek yayaları ilk sıraya koyan bir uygulamaya geçiyor. Çığır açan, yaya dostu proje aslında San Francisco’nun iklim değişikliğine uyumunu sağlamaya yönelik planlanmış İklim Değişikliği Eylem Planı’nın bir parçası olarak gerçekleştirilen bir yeşil şehircilik tasarımı. Şehirin emisyonlarını azaltırken, ısı adası etkisini düşürürken, bir yandan da yaşam alanlarını hareketlendirmek isteyen bir yaklaşımı sergiliyor.
Komple yenilenen cadde tasarımı için yasaklama uyarıları San Francisco’da şimdiden başladı. Yapısal dönüşüm, kamu araçlarının kısıtlanmasını içerecek, ancak daha yeni iki yönlü sokaklar, kavşak güvenliği iyileştirmeleri ve Muni (şehrin toplu taşıma sistemi) için uzantıları da uygulayacak. Otobüsler ve ayrıca eski tramvay filosu da cadde boyunca çalışabilecek.
Tasarım firması Perkins ve Will'in San Francisco şubesinden şehir plancısı ve geliştirici Geeti Silwal ile projeyi tasarladı. Şehir Plancısı Silwal, Market Street projesinin tasarım ve geliştirmesinin ayrılmaz bir parçasıydı. İlk tasarımı vizyonu yarattı ve araçsız inisiyatifin temelini şehirde attı. Ancak projenin uygulamaya geçmesi için on yıla yakın süre sarf edildi.
San Francisco’nun Market Street’i araçsız hale getirme planı yapım aşamasına 10 yılda geçti. Bu projenin nasıl başladığı hakkında konuşan tasarımcısı Silwal şöyle söylüyor:
“Proje öncelikle Market Street'in yakında kazılması gereken yaşlanma hizmetinin yerine geçmesi gerektiğinden yararlanmak için başlatıldı. Şehir kalkınma ajansları bu fırsatı, şehrin prömiyeri bulvarının rolünü ve kimliğini yeniden canlandırmak için kullandı. Altı önemli şehir ve ilçe ajansı ile birlikte çalışan Perkins ve Will, bu keşfe öncülük etmek için kentsel tasarımcılar, ulaşım planlamacıları, altyapı mühendisleri, kamusal alan stratejistleri, sokak manzarası tasarımcıları ve yol bulma uzmanlarından oluşan bir ekibe liderlik etti. 2011 yılında üç zorlu ve bazen de rekabet eden hedeflere ulaşmaya başladık: yer teslimi, transit deneyimini geliştirme ve altyapıyı geliştirme.”
Proje ekibi bu hedeflere ulaşmak için, çalışmanın kapsamını Market Caddesi'ndeki talepleri hafifletmeye yardımcı olmak için Mission Street'i de içerecek şekilde genişletti. Proje ekibinin tartışmaları proje çevresini de kapsıyordu. Örneğin Market Street sorunsuz transit transferleri yapabiliyorsa güvenli, keyifli, özel bisiklet şeritleri sağlamak için Mission Street'e kadar proje uzatılabilir miydi? Yayalara ve bisikletlilere daha fazla alan sağlamak için özel araçlara ayrılmış alanı en aza indirmek mümkün olabilir miydi? 8-8 yaş arası çocukları Market Sokağı'na davet etmek için doğru bisiklet altyapısı nedir? Bu, caddeyi sosyalleşmek, sokak hayatının tadını şehirlilerin hissetmesi, kamusal sanat, doğa ve birbirleriyle etkileşim kurmak için ortak bir vizyon olarak gerçekleştirebilir mi?
Proje ekibi temsil ettiği dünya standartlarında şehre uyan güzel bir sokak yaratmak için projeyi bir fırsat olarak gördüklerini belirtiyor. Özel araçların hareketi üzerinde olan insanlar ve kamusal yaşam için caddeye öncelikleri vermek ve yapılandırmak tüm proje ekibi için temel bir hedefti.
Silwal şöyle söylüyor: Memnun edici. Bugün Market Street'i yürüyecek ve araba kullanmadan bir hafta önce yürüyüşle karşılaştıracak olsaydınız, dramatik bir fark fark edersiniz. Market Street artık huzurlu, güvenli ve rahat hissediyor - gerçekten tamamen farklı bir yer gibi geliyor. Medyadan ve genel olarak insanlardan olumlu bir yanıt geldi. Birçok insanın “Geçiş yaptım, çok hızlı ve çok daha iyiydi!” Dediğini duyduk. ya da “Market Street'i bisiklete bindim ve sanki Amsterdam'daymışım gibi geliyor.” Ve bu sadece başlangıç. Better Market Street projesinin gelecekteki aşamaları ortaya çıktıkça önümüzdeki birkaç yıl içinde daha fazla gelişme olacak.
Silwal dünyadaki örnekleri de aktarıyor: Better Market Street projesi, sokaklara yayalara, bisikletlilere ve transit yollara öncelik veren Avrupa'daki birçok şehirden ilham aldı. Avrupa dışında da birçok örnek var. Hindistan'dan geliyorum ve kendi şehirim Shimla'da, alışveriş merkezindeki ve alt alışveriş merkezindeki ana caddeler trafiğe kapalı ve sadece yaya kullanımı için. Bu sokakların "önce insanları" içine alan niteliklerini benimsememiz gerekiyor. Market Street’in yeni imajı, diğer şehirleri sokaklarını yeniden düşünmeye teşvik etmede etkili olacak. Güçlü siyasi irade, sürekli kamu kurumu işbirliği, toplum desteği ve araçların ötesinde düşünmek için bireysel davranış değişikliği gerektirecektir.
Sizce projenin çevresel faydaları için en ayrılmaz olan tasarım nedir sorusuna Şehir Plancısı Silwal şöyle yanıt veriyor: Özel araçların etkinleştirilmemesi durumunda, insanlar düşük karbonlu ulaşım modlarını kullanmaya teşvik edilir ve daha sonra sera gazı emisyonları önemli ölçüde azalır. Market Caddesi'ni yayalar, bisikletliler ve toplu taşıma kullanıcıları için güvenli, davetkar, konforlu ve verimli hale getirerek, insanların bu toplu taşıma yöntemlerini kullanmaları daha olasıdır.
Sloganınızı seviyoruz - 'Önce insanlar' temel düzenleme ilkesiyle kentsel merkezler tasarlamak daha insancıl, kapsayıcı ve sosyal olarak bağlantılı şehirler yaratıyor.
İklim değişikliğine karşı mücadelede yayaları birinci sıraya koymada önemli olan nedir sorusuna Silwal’ın yanıtı şöyle: Bir iklim krizindeyiz ve kentsel planlamamızın temelini buna dayandırmamız gerekiyor. Ulaşım, sera gazı emisyonlarına şehirin en büyük katkısıdır. Otomobillere öncelik vererek, sokaklarımızı bunu teşvik edecek şekilde yapılandırdık. Düşük karbonlu modlar için sokaklar tasarlarsak, farklı bir sonuç elde edeceğiz. "Önce yayalar" ın temelde "önce insanlar" yaklaşımıyla ilgili olduğunu söyleyebilirim. İnsanların çoğunun şehirlerini yürüyerek, bisikletle veya transit olarak geçmesine izin veren şehirler tasarlamak, karbon emisyonlarında büyük bir düşüşe neden olacaktır. Verimli, eğlenceli ve sağlam bir transit sistem ağı sağlamak, tek kişilik araç seyahatlerini azaltır.
İklim değişikliğinin etkilerinin şehirlerimizin en savunmasız nüfusu üzerinde daha ciddi bir etkisi olacağını biliyoruz. Fiziksel ve sosyal bağlantı için planlama, iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir kriterdir. Yüz yüze etkileşim ile ilgili sosyal bağlılık, insanların diğer varlıkları ile daha fazla bilgi sahibi olmalarını, anlamalarını ve empati kurmalarını sağlar. Sosyal esnekliği kolaylaştırır. Dayanıklı bir şehir, iklim değişikliği ile mücadeleye daha hazırdır.
Market Street’in araba yasağının yürürlüğe girmesinden önceki en büyük endişe kaynağı olan güvenlik hakkında Silwal şu ifadeleri kullanıyor: Market Caddesi bisikletçi topluluğu için her zaman popüler bir cadde olmuştur, ancak aynı zamanda eyaletteki benzer sokaklardan 20 kat daha fazla çarpışma için de ünlüdür. Yayalar, bisikletliler ve sürücüler arasındaki çatışmanın azaltılması bu proje için kilit bir hedefti. Bu değişiklik, yayalara ve bisikletlilere gidip gelmeyi daha güvenli hale getirecektir. Bisiklet altyapısında daha fazla geliştirmeler, bisikletçiler için özel ve tamponlu bir ortama sahip olacak olan Better Market Street projesinin ileriki aşamalarında hayata geçirilecek ve böylece daha da güvenli hale getirilecek.
Kentsel tasarım pratiğimiz mevcut ortamlarda ve yeni gelişmelerde yaya / bisiklet öncelikli bağlantıyı sürekli olarak planlıyor, savunuyor ve öneriyor.
Mission Rock, San Francisco’nun doğu kıyısı boyunca Giants’ın 25 dönümlük açık otoparkındaki bir projedir. Mission Rock’ın Paylaşılan Halk Yolu, sınırlı araç hareketiyle yayalara öncelik verilen yeni bir cadde sunacaklar. Mission Rock'taki Ortak Yol, hareketli ve eşsiz bir ortam yaratacak sokak odaları, yağmur suyu bahçeleri ve ağaç bahçeleri ile dinamik bir alan olacak. Bu tasarım öğeleri, yayalara ayrılmış alanları ortak yaya / araç bölgesinden ayırmak için ipuçları görevi görmektedir. Paylaşılan Kamuya Açık Yoldaki araçlar, sadece bırakma, teslim alma ve teslimatlar için tek yönlü seyahat ile sınırlı olacaktır.
Perkins ve Will, sokakların yanı sıra Sacramento Vadisi İstasyonu Master Planı adı verilen Sacramento kentindeki Living Community Challenge (LCC) pilot projesinde yer alıyor. “LCC, binaların ve mahallelerin tasarımına ve inşasına sosyal, adil, kültürel açıdan zengin ve ekolojik olarak onarıcı olmaya yol açan bir sertifika programıdır. LCC projeleri yedi yaprakta net pozitif bir etki yaratmayı hedefliyor: yer, su, enerji, sağlık ve mutluluk, malzemeler, eşitlik ve güzellik. ” Bu proje yenilenebilir bir proje olmayı planlıyor. Sacramento'daki bölgesel intermodal hareketlilik merkezi çevresinde net pozitif karbon, net pozitif su ve net pozitif enerji topluluğu olmayı planlıyor.
İçinde yaşayan yerler ve insanlar üzerinde olumlu etkisi olan daha akıllı, sürdürülebilir tasarımın temelini oluşturan bir sektörde çalışmaktan dolayı ayrıcalıklıyız. Şehirlerle yeşil şehircilik ve düşük emisyonlu ulaşım projeleri için ECOBUILD ile çalışabilirsiniz.