2025 Karbon Fiyatlandırmasında Küresel Eğilimler: Ekonomik Araçlardan İklim Finansmanına
- Murat DOĞRU, LEED AP BD+C, Envision SP
- 3 Ağu
- 3 dakikada okunur
Küresel Karbon Fiyatlandırmasının Gücü

2025 yılı itibarıyla, dünya genelinde sera gazı emisyonlarının %28’i doğrudan bir karbon fiyatı altında bulunmaktadır. Bu oran, 2005 yılındaki %5 seviyesine göre ciddi bir ilerlemeye işaret etmektedir. Bu ilerleme, ülkelerin hem çevresel hem de ekonomik hedeflerini bir arada gerçekleştirme çabasının somut bir göstergesidir.
Karbon fiyatlandırması, sadece sera gazı emisyonlarını azaltmakla kalmamakta; aynı zamanda kamu bütçelerine kaynak sağlamakta, özel sektör yatırımlarını yönlendirmekte ve iklim finansmanına yeni bir soluk getirmektedir. 2024 yılı boyunca, dünya genelinde karbon fiyatlandırması yoluyla 100 milyar ABD dolarını aşan gelir elde edilmiş ve bu gelirin %50’sinden fazlası çevresel ve altyapı projelerinde kullanılmıştır.
Emisyon Ticaret Sistemleri ve Karbon Vergileri: Genişleyen Kapsam ve Yeni Yaklaşımlar
2025 itibarıyla dünya genelinde 80 adet doğrudan karbon fiyatlandırma aracı yürürlüktedir: 37 Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve 43 karbon vergisi. Bu araçların kapsamı, özellikle Çin, Hindistan ve Türkiye gibi orta gelirli büyük ekonomilerin karbon fiyatlandırma mekanizmalarını genişletmeleri sayesinde büyümüştür. Çin, ulusal ETS sistemine çimento, çelik ve alüminyum sektörlerini dahil ederek yaklaşık 3 milyar ton CO₂e emisyonu kapsam altına almıştır.
Türkiye ise 2025 Şubat ayında meclise sunduğu İklim Yasası ile karbon piyasasına dair yasal çerçeveyi oluşturmuş, 2026 yılında başlayacak pilot ETS uygulamasını gündeme getirmiştir. Bu gelişmeler, karbon fiyatlandırmasının iklim politikalarının merkezine yerleştiğini ve politika araçlarının esnek bir biçimde geliştirildiğini göstermektedir.
Öte yandan, karbon fiyatlarının ülkelere göre önemli ölçüde farklılık gösterdiği de gözlemlenmektedir. En büyük ETS’ler olan AB ve İngiltere sistemlerinde 2024 yılında karbon fiyatlarında düşüşler yaşanmış, ancak genel seviyeler hâlâ 10 yıl öncesine göre yaklaşık iki kat yüksek düzeydedir. Bu durum, karbon fiyatlandırmasının ekonomik konjonktürlere duyarlı ancak uzun vadeli politik kararlılıkla sürdürülebilir olabileceğini ortaya koymaktadır.
Karbon Kredileri ve Gönüllü Piyasalar: Özel Sektörün Artan Rolü
Karbon fiyatlandırmasının bir diğer boyutu ise karbon kredileri ve gönüllü karbon piyasalarıdır. 2024 yılında karbon kredilerinin gönüllü veya zorunlu amaçlarla kullanımı önemli ölçüde artmış; özellikle doğa temelli çözümler (örneğin ormanlaştırma ve temiz pişirme teknolojileri) yüksek fiyatlardan alıcı bulmuştur.
Özellikle kurumsal yatırımcıların karbon kredisi kullanımı, piyasaya dinamizm kazandırmakta ve düşük gelirli ülkelerde emisyon azaltıcı projelere kaynak sağlamaktadır. Örneğin, sadece 2024’ün ilk üç çeyreğinde, doğa temelli projelere yönelik karbon kredisi yatırımları 14 milyar ABD doları düzeyine ulaşmıştır.
Ancak piyasada yaklaşık 1 milyar tonluk “emekli edilmemiş” karbon kredisi stoku bulunduğu da dikkate alınmalıdır. Bu stokun büyük kısmı 2022 öncesi döneme aittir ve proje kalitesi ile piyasa şeffaflığı konusunda endişeler yaratmaktadır. Bu durum, 2024 COP29 toplantısında kabul edilen Paris Anlaşması Madde 6 kapsamındaki uluslararası karbon piyasası düzenlemelerinin önemini artırmaktadır.
Geleceğe Yönelik Beklentiler ve Politika Önerileri
Karbon fiyatlandırmasının başarısı, sadece piyasa mekanizmalarının etkinliğine değil, aynı zamanda sosyal kabul, politik istikrar ve doğru tasarlanmış gelir tahsisine bağlıdır. Örneğin Danimarka, 2030’dan itibaren tarım sektöründe uygulanacak bir karbon vergisiyle bu alanda öncü olurken; Kolombiya, akaryakıt sübvansiyonlarını azaltarak elde ettiği kaynakları sosyal yatırımlara yönlendirmektedir.
Karbon fiyatlandırmasının kapsamı, etkinliği ve sektörel dağılımı hâlâ dengesizdir. Enerji ve sanayi sektörleri yüksek oranda kapsanmışken, tarım ve atık yönetimi gibi sektörler hâlâ büyük ölçüde fiyatlandırma dışıdır. Bu da toplam emisyonların yaklaşık %30’unun etkili bir fiyat sinyalinden yoksun olduğunu göstermektedir.
Buna karşılık, karbon fiyatlarının yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyoekonomik etkileri de dikkate alınmalıdır. İyi tasarlanmış karbon fiyatlandırma mekanizmaları, eşitsizlikleri azaltabilir, temiz teknolojilere geçişi hızlandırabilir ve ülkelere sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşma imkânı sunabilir.
Kaynakça
• World Bank (2025). State and Trends of Carbon Pricing 2025. Washington, DC: World Bank. DOI: 10.1596/978-1-4648-2255-1
• Intergovernmental Panel on Climate Change (2022). Sixth Assessment Report.
• High-Level Commission on Carbon Prices (2017). Report of the Commission.
• OECD (2024). Pricing Greenhouse Gas Emissions.
• UNFCCC (2024). COP29 Summary and Decisions on Article 6.
Opmerkingen